Abstract
Din, sosyal ilişkilerden yeme alışkanlıklarına kadar insan hayatının pek çok yönünü derinden etkileyen önemli bir faktördür. Özellikle, bireylerin dünya görüşünü şekillendiren temel bir unsur olan dindarlık, tüketim davranışları üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir. Bu çalışma, dini inançların tüketim tercihleri üzerindeki etkilerini din psikolojisi perspektifinden incelemeyi amaçlamaktadır. Dini inançlar, bireylerin dünyayı nasıl algıladığını etkileyen renkli gözlükler metaforu ile açıklanabilir. Bu gözlüklerin rengi, dünyanın nasıl görüldüğünü ve algılandığını belirler, bu da doğrudan tüketim tercihlerini etkiler. Son yıllarda dindarlık, tüketici araştırmalarında giderek daha fazla önem kazanan bir değişken haline gelmiştir. Bu bağlamda, dünya genelinde yapılan pek çok araştırma, dindarlık ile tüketim davranışları arasındaki ilişkileri ortaya koymaktadır. Araştırmalar, dürtüsel davranış, hoşgörüsüzlük, yeni ürün benimseme, materyalizm, marka sadakati, ürün kalitesi algısı, giyim tarzı, moda, helal sertifikalı ürün tercihleri, etik tüketim, ürün fiyat algısı ve dini temalı pazarlama iletişimlerine tüketici tepkileri gibi çeşitli tüketim davranışları üzerinde dindarlığın etkisini inceler. Dindarlık, tüketicilerin ürün ve hizmetlere yönelik tercihlerinde önemli bir belirleyici olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin, dini inançlar, tüketicilerin helal gıda ürünleri gibi belirli ürün kategorilerine yönelik taleplerini artırabilir veya alkol gibi bazı ürünlerden kaçınmalarına neden olabilir. Bu durum, pazarlama stratejilerinin ve ürün tekliflerinin, tüketici tabanının dini inançlarına uygun şekilde şekillendirilmesini gerektirir. Ayrıca, dindarlık düzeyi yüksek tüketiciler genellikle daha fazla marka sadakati gösterir ve etik tüketim gibi konularda daha bilinçli olabilirler. Bu çalışma, dini değerler, alışkanlıklar ve tutumlar gibi konuları kapsayan bir kavramsal çerçeve geliştirerek dindarlığın sadece ibadet ve ritüellerle sınırlı olmadığını, bireylerin günlük yaşamlarına derinlemesine işlediğini vurgular. İlgili literatürde yapılan araştırmalar, dindarlık ve tüketim arasındaki dinamik etkileşimin bireylerin kişisel ve sosyal yaşamları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu gösterir. Bu etkileşim, tüketimde dini inançları belirleyici temel faktör olarak öne çıkarır. Sonuç olarak, din psikolojisi perspektifinden bakıldığında, dini inançların tüketici kararlarında bilinçli veya bilinçdışı bir etmen olarak rol oynayarak, bireylerin marka tercihlerinden ürün sadakatine, etik tüketim davranışlarına kadar davranışları şekillendirdiği görülmektedir.
Reference129 articles.
1. Abosag, I., & Farah, M. F. (2014). The influence of religiously motivated consumer boycotts on brand image, loyalty and product judgment. European Journal of Marketing, 48(11-12), 2262-2283.
2. Abou-Youssef, M. M. H., Kortam, W., Abou-Aish, E., & El-Bassiouny, N. (2015). Effects of religiosity on consumer attitudes toward Islamic banking in Egypt. International Journal of Bank Marketing, 33(6), 786-807.
3. Agarwala, R., Mishra, P., & Singh, R. (2018). Religiosity and consumer behavior: A summarizing review. Journal of Management Spirituality and Religion, 16(17), 1-23.
4. Ahmed, Z., Anang, R., Othman, N. M., & Sambasivan, M. (2013). To purchase or not to purchase US products: Role of religio-sity, animosity, and ethnocentrism among Malaysian consumers. Journal of Services Marketing, 27(7), 551-563.
5. Akarsu, T. N., & Yeniaras, V. (2014). Müslüman dindarlık, plansız alışverişe olan yatkınlık, fiyat-değer bilinci ve alışveriş sonrası du-rumu: Bir temel düzenleyici model analizi. Iktisat, İşletme ve Finans, 29(343), 09-38.