Abstract
Hukuka veya ahlaka aykırı bir edim elde etmek amacıyla bir sözleşmenin tarafı olan kişi, karşı tarafın hileli hareketleri sonucunda malvarlığı bakımından zarara uğrayabilir. Çalışmamızın konusunu oluşturan bu hallerde dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığına ilişkin farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşlerden bazıları için özel hukuk düzenlemeleri belirleyici olmuştur. Ayrıca Alman hukukunda, söz konusu meseleye ilişkin daha geniş kapsamlı değerlendirmeler yapılmaktadır ve bunların bazıları Türk hukuku için yol gösterici olabilecek niteliktedir. Bu nedenle çalışmamızda, ilk olarak söz konusu duruma özel hukukta bağlanan sonuçlar ele alınmıştır. Ardından, bu hallerde dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığına ilişkin Türk ve Alman ceza hukukundaki görüşlere yer verilerek görüşümüz ifade edilmiştir. Sonuç olarak ise karşı edimin ifa edilmesi ve/veya kabul edilmesinin suç teşkil ettiği hallerde dolandırıcılık suçunun oluşmadığı savunulmuştur.
Reference68 articles.
1. Antalya OG, Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt 1 (Legal Yayıncılık 2015).
2. Antalya OG, Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt 1 (Legal Yayıncılık 2015).
3. Artuç M, Malvarlığına Karşı Suçlar (4. Baskı, Adalet Yayınevi, 2020).
4. Artuk ME, Gökcen A, Alşahin ME ve Çakır K, Ceza Hukuku Özel Hükümler (18. Baskı, Adalet Yayınevi 2019).
5. Ateş D ve Süleymanlar G, ‘Sözleşmelerde Amaç ve Genel Ahlaka Aykırılık Değerlendirmesi’ (2022) 71(4) Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 1619.