The Quest for a Language of Science Consisting of Non-Contradictory Propositions: Russell's Theory of Definite Descriptions and Denotation after the Theory of Meaning

Abstract

Bilimsel bir dilin inşası için çelişik olmayan önermelerin araştırılması elzemdir. Nitekim Leibniz’den bu yana filozoflar, bilimin kullanımına uygun olan sembolik bir dil üretimi için çaba sarf etmişlerdir. Frege, her türlü akıl yürütme için genel bir cebir dilini kavram yazısıyla (Begriffsschrift) ortaya koymuştur. Önermedeki kavramın referansının hiçbir nesneye tekabül etmemesi yöntemimizi şekillendirmiş ve bizi, kaplamı boş olan kavramlar içeren önermelerin geçerliliği üzerine araştırma yapmaya, özellikle de Russell’ın tanımlı betimlemeler teorisine yönlendirmiştir. Bu makalede “Çelişik olmayan önermelerden oluşan bir bilim dili nasıl oluşturulabilir?” problematiğine çözüm olanağı bulmak amaçlanmaktadır. Araştırmamızın sonunda, Russell'ın tanımlı betimlemeler teorisinin, çelişik olmayan önermelerin gönderimi sayesinde çoğulcu bir formülasyona izin verdiğini ve söz konusu teorinin amaçlanan bilimsel bir dil için elverişli olduğunu tespit etmekteyiz.