Affiliation:
1. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ
2. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi
Abstract
Dünya tarihine bakıldığında pek çok ülke farklı sebeplerden dolayı savaşlar, çatışmalar, isyanlar ve toplumsal gerilimler yaşamış ve yaşamaya da devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına ulaşana kadar pek çok badirelerden geçtiği biliniyor. Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar terör ve iç çatışma tehdidi hem bugün hem de gelecek yüzyıllarda Türkiye'nin istikrarı açısından sürekli gündemde olmaktadır. Türkiye, cumhuriyet tarihi boyunca hem devlet hem de insan güvenliği açısından pek çok riskle karşı karşıya kalmıştır. Önümüzdeki yüzyıllarda Türkiye'nin insani güvenliğini tehdit etme potansiyeline sahip bir diğer olgu ise iklim değişikliğidir.
İklim değişikliği artık sadece çevresel değil, aynı zamanda önemli sosyal ve siyasal sorunlara da neden olma potansiyeline sahip bir olgu haline dönüşmüştür. Bu nedenle, iklim değişikliği basit bir çevre bozulması olarak değil hem ulusal hem de uluslararası düzeyde farklı çatışma türlerini tetikleyebilecek bir “güvenlik” sorunu, yani “insani” bir sorun olarak değerlendirmek gerekiyor. Nitekim iklim değişikliği ve çatışma arasındaki ilişki, son yıllarda hem akademik literatürde hem de politik alanda ilgi görmeye başlamıştır. Bu çalışmada, konu ile ilgili birçok nicel ve nitel çalışmalar incelenmiş ve iklim değişikliği, insan güvenliği ve çatışma kavramları arasındaki bağlantılar ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmanın amacı, iklim değişikliğinin birçok farklı türden çatışmaya yol açabilecek bir insani güvenlik sorunu olarak görülmesini sağlamaktır. İklim değişikliğinin insan güvenliğine yönelik gelecekteki tehditlerin anlaşılması ve bunlarla mücadele etme yeteneğini geliştirmek gerektiğinin önemine vurgu yapmaktır. İklim değişikliği her ne kadar, çatışmalar veya şiddet için gerekli bir önkoşul olmasa da hem bireylerin hem de devletlerin, insan yaşamı için hayati önem taşıyan kaynaklara doğrudan veya dolaylı erişimini ortadan kaldırmakta veya sınırlandırmaktadır. Bu durum, bazı ülkelerde farklı türlerden çatışma, şiddet ve iç savaş riskini arttırdığı görülmektedir. Çalışmada da vurgulandığı gibi iklim değişikliğinin etkileri, özellikle düşük gelirli ülkelerde farklı türden çatışma ve iç savaşlara, gelişmiş ülkelerde ise terör eylemleri gibi güvenlik sorunlarına neden olma potansiyeline sahip olduğu görülmektedir. Bu nedenle iklim değişikliğinin uzun vadede bireysel, sosyal ve politik sonuçlarını anlamak için gerek bireylerin gerekse kamu kurumlarının veya sivil toplum kuruluşlarının ciddi bir çaba göstermesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada iklim değişikliği ile çatışma arasındaki ilişki genel olarak ortaya konduktan sonra, ikinci yüzyılda Türkiye'yi bekleyen tehditler ve çözüm önerileri kısmında, çatışma bağlamında Türkiye'yi bekleyen olası riskler ve çözümler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Reference69 articles.
1. Adano, W. R., Dietz, T., Witsenburg, K., Zaal, F. (2012). Climate change, violent conflict and local institutions in Kenya’s drylands. Journal of Peace Research, 49(1), 65–80. doi:10.1177/0022343311427344
2. Ağaçayak, T., Keyman, F. (2018). Water and Food Security in Turkey in a Changing Climate. IPC Policy Brief, March 2018.http://ipc.sabanciuniv.edu/wp-content/- uploads/2018/03/WaterAndFoodSecurity_PolicyBrief_web.pdf.
3. Anderson, C. A., Anderson, K. B. (1998). Temperature and aggression: Paradox, controversy, and a (Fairly) clear picture. In R. Geen & E. Donnerstein (Eds.), Human aggression: Theories, research and implications for social policy (pp. 247-298). San Diego, CA: Academic Press.
4. Anderson, C. A., Bushman, B. J. (2002). Human Aggression. Annual Review of Psychology, 53(1), 27–51. doi:10.1146/annurev.psych.53.1009
5. Barnett, J. (2003). Security and climate change. Global Environmental Change, 13(1), 7–17. doi:10.1016/s0959-3780(02)00080-8