Abstract
Değişen ve gelişen süreçte, birey hayatı boyunca birçok yeniliklerle karşılaşmış ve bütünleşmiştir. Eğitim, hayatın bir parçası olmasından dolayı, gerçekleşen bu değişimler, eğitimin odak noktasında bir çok yenilikleri beraberinde getirmiştir. Bilgi çağının değişmesi ile birlikte bireyin öğrenmeleri ve dolaylı olarak öğrenme ortamlarının zenginleştirilmesi, yeni modellerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Özellikle çağdaş eğitim felsefelerinin dayandığı savlar yeni model ve teknolojilerin kullanımını desteklemiştir. Günümüz sanat eğitiminin sorunları dikkate alındığında çağdaş bir yaklaşım olan disiplinler arası modellerin kullanımı dikkat çekicidir. Sanat eğitiminin kuram ve kapsam olarak çerçevesi gözetildiğinde disiplinler arası modelleme yöntemlerinin kullanımı olumlu sonuçlar doğurmuştur. Dünyada yaygın bir kullanım alanına sahip olan bu modelleme yöntemi, yeni açılımlar sağlayarak bilgiyi yenilenebilir hale getirmiştir. Bu şekilde dünyada bir çok ülke tarafından kullanılması modelin önemini arttırmış ve kullanım alanını zenginleştirmiştir. Bunlarla birlikte sanat eğitiminin psikoloji ile bağlantılı olması, özellikle gerçekleşen öğrenmelerin psikolojik etkileri de gözetilebilir düzeydedir. Konu alanlarının bütünlük dahilinde gerçekleşmesi bireyin yaratıcılığına ve psikolojisini de etkilemiş, aynı zamanda sanat eğitimi kapsamında yer alan bir çok disiplinin ilişkilendirilmesini sağlayarak disiplinler arası entegrasyonların tercih edilmesini kolaylaşmıştır.