Affiliation:
1. KOCAELI UNIVERSITY, SCHOOL OF MEDICINE
2. Arabacıalanı Family Health Center
Abstract
Amaç: Tıp öğrencileri ruhsal sorunlar açısından incinebilir gruplar arasında sayılmaktadır. COVID-19 pandemisi ile öğrencilerde ruhsal sorunların görülme oranında artış olduğu bilinmektedir. Ruhsal sorunların oluşmadan saptanmasının ve öğrencilerin bu açıdan desteklenmesinin hem bireysel hem de toplumsal açıdan belirgin yararı olacaktır. Bu bilgilerden yola çıkarak, bu çalışmada tıp fakültesi öğrencilerinin ruh sağlığına olumlu faydası olacağı düşünülen koruyucu psikiyatri ve ruh sağlığını güçlendirme kavramları hakkındaki bilgilerinin ve bilgi farklılıklarının sınıf, cinsiyet, kendi bildirdikleri ruhsal durumları ve ruhsal destek alıp almadıkları gibi çeşitli değişkenlerle ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Çevrimiçi anket çalışmasına 4 Kasım 2020-2 Aralık 2020 tarihleri arasında toplam 2778 Türk tıp öğrencisi katılmıştır. Öğrencilere, sosyodemografik bilgi formu ile koruyucu psikiyatri ve ruh sağlığını güçlendirme kavramları hakkındaki bilgi ve algılarını değerlendirmek amacıyla araştırmacıların hazırladığı anket uygulanmıştır.
Bulgular: Grubun yaş ortalaması 20.69±2.15'tir. Katılımcıların %44.5'i bu kavramlar hakkında fikri bulunmadığını, %27'si ise tıp fakültesinde bu konular hakkında bilgi edindiğini belirtmiştir. Öğrencilerin %70.1’i her hekimin koruyucu psikiyatri ve ruh sağlığını güçlendirmeyi bilmesi gerektiğini ve %82.7’si bu kavramların pandemi döneminde de yararlı olabileceğini düşünürken, grubun çoğu bu iki kavram arasında fark olup olmadığını tam olarak bilmediğini belirtmiştir. Bu kavramlar ile ilgili bilgi sahibi olma açısından cinsiyetler arasında fark bulunmamış olup klinik öğrencilerinin (%58.7) anlamlı olarak daha fazla bilgiye sahip olduğu gözlenmiştir. Öğrencilerin kendi ruhsal durumlarını 10 puan üzerinden değerlendirmeleri istenmiş, ruhsal durumunu ‘5 puan ve üzeri’ olarak ifade eden öğrencilerin bu kavramlarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olduğu saptanmıştır. Kadınlar koruyucu psikiyatri ve ruh sağlığını güçlendirmenin farklı olduğunu, her hekimin bu kavramları bilmesi gerektiğini ve bu kavramların pandemide yararlı olduğunu düşündüğünü anlamlı olarak daha fazla belirtmiştir.
Sonuç: Yazında, ülkemizdeki tıp fakültesi öğrencilerinin koruyucu psikiyatri ve ruh sağlığını güçlendirme kavramları hakkındaki bilgisini inceleyen çalışma sayısı çok kısıtlıdır. Sonuçlar, tıp fakültesi öğrencilerinin bu kavramlar hakkında yüzeysel olarak bilgi sahibi olmakla birlikte detaylı bilgiye sahip olmadıklarını düşündürmüştür. Bu durum, tıp eğitimi müfredatında bu kavramlar ile ilgili eğitimlerin yetersizliğinden ya da kavramların anlaşılabilir veya uygulanabilir şekilde aktarılmamasından kaynaklanıyor olabilir. Pandemi, deprem gibi akut değişimlerde eğitim şekli ve rutinlerin bozulması ile öğrencilerin stres ve kaygı düzeyinin artması ruhsal bozuklukların gelişme olasılığını artırmaktadır. Bu nedenle koruyucu psikiyatri ve ruh sağlığını güçlendirme konularının müfredata eklenmesi gibi mevcut müfredatın geliştirilmesi ve beklenmedik durumlarda uygulanabilecek eğitim-öğretim yöntemlerinin belirlenmesi ve öğrencilerle paylaşılması öğrencilerin ruh sağlığının korunması adına faydalı olacaktır.