Affiliation:
1. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
2. MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ, İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ
Abstract
Amaç: Bu çalışma, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin ruhsal hastalıklara yönelik inanç ve tutumlarının belirlenmesini amaçlamaktadır. Geleceğin din görevlisi, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni, manevi danışman ve rehberi olan İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin ruhsal hastalıklara ilişkin inanç ve tutumlarının belirlenmesi son derece önemlidir. Elde edilen bulguların değerlendirilmesi; bu konuda eğitim çalışmalarının yapılması, halkın doğru bilgilendirilerek toplumdaki olumsuz inanç ve tutumların değiştirilmesi, geleneksel yöntemler yerine öncelikle tıbbi uygulamalara başvurulması konularında katkı sunabilecektir.
Gereç ve Yöntem: Araştırma örneklemini, Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde öğrenim gören 306 öğrenci oluşturmuştur. Araştırma öncesinde etik kurul onayı, Muş Alparslan Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu’ndan (tarih: 08.11.2023, sayı: 73) alınmıştır. Araştırmanın verileri “Kişisel Bilgi Formu”, “Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar Ölçeği (RHYİÖ)”; ve “Ruhsal Sorunları Olan Bireylere Yönelik Toplum Tutumları Ölçeği (RSTTÖ)” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 26 Programı kullanılmıştır. Shapiro Wilk testi ile normallik dağılımına bakılmış, verilerin parametrik ya da nonparametrik olma durumuna göre analizler gerçekleştirilmiştir. İkili gruplarda bağımsız grup t-testi ve Mann Whitney U testinden; ikiden fazla grup içeren değişkenler için ise ANOVA, Welch ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Ölçekler ve alt ölçeklerinin birbirleriyle olan ilişkileri korelasyon ve regresyon analizi ile ölçümlenmiştir.
Bulgular: İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin ruhsal hastalıklara yönelik inanç ve tutumlarının sosyodemografik özelliklerine göre değişkenlik gösterdiği saptanmıştır. Buna göre cinsiyet, yaş, medeni hal, öğrenim sınıfı, sosyoekonomik durum değişkenlerine göre katılımcıların ruhsal hastalıklara yönelik inanç ve tutumları anlamlı farklılık göstermektedir. Erkek, yaşça büyük, evli, öğrenim sınıfı daha yüksek, sosyoekonomik durumu kötü olan ve ruhsal hastalığı bulunan tanıdığı olan katılımcıların ruhsal hastalıklara yönelik olumsuz inançlarla birlikte olumlu tutumlarının daha belirgin olduğu görülmüştür. Ruhsal sorunları olan tanıdığın yakınlık düzeyi de kişinin inanç ve tutumlarını etkileyen bir faktör olarak göze çarpmıştır. Buna göre kardeşi ruhsal bir hastalığa sahip katılımcıların, akraba ya da herhangi bir tanıdıktan daha fazla çaresizlik ve kişiler arası ilişkilerde bozulma, utanma inançlarını taşıdıkları; toplum ruh sağlığı ideolojisi ve iyi niyet tutumlarını daha fazla benimsedikleri gözlenmiştir. Kişilerin algıladıkları dini bilgi düzeylerinin ise inanç ve tutumları üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı belirlenmiştir. Bunlara ek olarak ruhsal hastalıklara yönelik inançlarla ve tutumların birbirleriyle ilişkili olduğu belirlenmiştir. Olumlu tutumların yordanmasında, inanç alt boyutlarından sadece utanma boyutunun anlamlı bir yordayıcı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Sonuç: İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin ruhsal hastalıklara yönelik inançları incelendiğinde, ruhsal hastalıklar konusunda çaresiz hissettikleri ve ruhsal hastalığa sahip kişilerin çevreleriyle ilişkilerinin bozulacağına dair inançları yaygın şekilde taşıdıkları anlaşılmaktadır. Öte yandan, ruhsal hastalıklara sahip kişileri ortalamanın üzerinde tehlikeli buldukları görülmektedir. Katılımcıların utanma boyutunda ise ortalamanın altında bir inanç taşıdıkları gözlenmektedir. Genel ortalamalar değerlendirildiğinde ise katılımcıların önemli bir çoğunluğunun ruhsal hastalığa yönelik olumsuz inançlara sahip oldukları söylenebilecektir. Katılımcıların ruhsal sorunları olan kişilere yönelik tutumları incelendiğinde ise belirgin olarak korku (dışlama) eğilimlerinin yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Ruhsal sorunları olan kişilerin toplumda tedavi edilmesine karşılık gelen “toplumsal ideoloji” tutumunu benimseme düzeylerinin ortalamanın altında kaldığı görülmektedir. Ruhsal sorunları olan kişilere yönelik “iyi niyet (koruyuculuk)” boyutundaki eğilimin yine düşük olduğu gözlenmektedir. Bu bağlamda İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin genel tutumlarının görece olumsuz olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Gelecekte kamusal alanda aktif görev alacak İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin, ruhsal hastalıklar konusunda eğitim almalarının, toplumsal öğretilerden kaynaklı olumsuz inanç ve tutumlarının olumlu şekilde değişmesine katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
Publisher
Din ve Bilim-Mus Alparslan Universitesi Islami Ilimler Fakultesi Dergisi, Mus Alparslan Universitesi
Reference55 articles.
1. Aker, Tamer vd. “Birinci Basamak Hekimlerinin Şizofreniye Bakış Açısı”. Anadolu Psikiyatri Dergisi 3/1 (2002), 5-13.
2. Al-Krenawi, Alean. “Mental Health Practice in Arab Countries”. Current Opinion in Psychiatry 18/5 (2005), 560-564. https://doi.org/10.1097/01.yco.0000179498.46182.8b
3. Allport, Gordon W. Attitudes, Readings in Attitude Theory and Measurement. Newyork: John Willey & Sons, 1967.
4. Altun, Cemre. “Psikoloji Öğrencilerinin Şizofreniye Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Örneği”. R&S-Research Studies Anatolia Journal 1/2 (2018), 195-203.
5. Arkan, Burcu vd. “Sağlık Çalışanlarının Ruhsal Hastalıklara Yönelik Tutumları: Son 10 Yılda Türkiye’de Yapılan Çalışmalar”. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 3/2 (2011), 214-231.