Affiliation:
1. Tokat Gaziosmapasa University, Faculty of Health Sciences, Department of Pediatric Nursing, Tokat, Turkey
2. YOZGAT BOZOK ÜNİVERSİTESİ, SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
Abstract
COVID-19 pandemisi, gerek küresel ekonomi gerekse aile düzeyinde gelir ve refah üzerine büyük değişiklikler oluşturdu. Benzer şekilde ruh sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri de geniş çapta kabul görmüştür. Bu çalışmada COVID-19 pandemi sürecinin çocuklara yönelik şiddete etkisi açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Pandeminin etkisiyle evde kalma ve kısıtlama önlemlerinin neden olduğu yaşam tarzlarında, alışkanlıklarda ve bakım sorumluluklarında oluşan değişiklikler, bireylerin psikolojik durumlarını ve öznel iyi oluşlarını da etkileyerek stres ve kaygı düzeylerinde artışa yol açtı. Okulların ve işyerlerinin kapanması ve hareket kısıtlamaları, yetişkinlerin ve çocukların zamanlarını nasıl ve nerede geçirdiklerini kökten değiştirmiş ve bunun da çocukların evde şiddete maruz kalmasını etkileyebileceği bildirilmiştir. Ancak bazı literatür, ilk bakışta, çocuklara yönelik şiddetin belirli biçimlerinde bir azalma olduğunu da bildirmektedir. Aynı literatürde araştırmacılar bu durumu eğitimciler ve sağlık profesyonellerinin genellikle istismar yönlendirmeleri yapan, bildiren kişiler olduğunu, sadece şiddetin etkilerine tanık olan kişilerin azalması anlamına geldiği şeklinde açıklamaktadırlar. Bu nedenle evde kalma önlemlerinin şiddetin azalması anlamına gelmeyeceği, pandeminin şiddeti gizli tutarak adeta maske etkisi oluşturduğu vurgulanmıştır. Bu yazarlar, öğretmenleri, sosyal hizmet uzmanlarını, doktorları ve hemşireleri, yalnızca çevrimiçi öğrenme veya telesağlık formatı aracılığıyla bile olsa aile içi şiddete yönelik uyanık olmaya çağırmaktadır. COVID-19 pandemisinin çocuklara yönelik şiddet üzerine etkisini içeren araştırmaların yapılması ve bildirim konusunda çocuk ve ailelerle yakından çalışan tüm profesyonellerin farkındalık açısından dikkatli olması önerilmektedir.
Subject
General Materials Science