Abstract
Günlük hayatta gerek tıbbi tedaviler veya cerrahi ameliyatların bir parçası olarak kan ürünleri nakli yapılmaktadır. Bu durum stok yönetiminin çok önemli olduğunu gösterir, zira ihtiyaç durumunda stokta istenen kan ürün veya ürünleri yoksa hasta kaybedilebilir. Öte yandan kan toplamak sürekli bir çaba gerektiren bir eylemdir; bağışın gönüllü olduğu ülkelerde konfor, riskler, kolaylık ve erişilebilirlik gibi birçok faktör bağış kararını etkileyebilir. Ancak son yıllarda pandemi süreci nedeni ile dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kan bağışları azalmıştır. Buna dış ülkelerden göçlerde eklenince kanı tedarik etmek, kanı ürünlerine ayrıştırmak, depolamak ve hastalara zamanında ulaştırmak adına kan tedarik zinciri ve stok yönetimi her zamankinden daha da önemli hale gelmiştir. Kan tedarik zinciri, kan ve kan ürünlerinin donörden yani kan bağışında bulunan kişiden alıcıya yani kan ihtiyacı olan kişiye verilmesi, kan ürününü hastaya verilmeden önce özellikle bulaşıcı hastalıklar yönünden test edilmesi, ürünlerine ayrıştırmak için işlenmesi ve nihayetinde de ilgili hastane, sağlık merkezi, yoğun bakım üniteleri ve servislere dağıtılması süreçlerini içerir. Ancak koşullar ne olursa olsun kan talebini karşılamak için yeterli miktarda kan toplanması gerekir. Tedarik zinciri terminolojisinde arz ile talebin eşleştirilmesi, kan ve ürünlerinin toplanması, işlenmesi ve dağıtılması için iyi bir altyapıya ihtiyaç vardır. Kan tedarik zincirinin farklı konfigürasyonları, dünyanın farklı ülkelerindeki hastanelerde uygulanmakla birlikte amaç aynıdır yani kan ürünleri talebini minimum maliyet ve minimum israfla karşılamaktır. Bilim insanları farklı bakış açılarıyla konuyu ele almış bağış aşamasından hastaya nakil aşamasına kadar geçen süredeki her bir süreci iyileştirme adına değişik çalışmalar yürütmüşlerdir. Bu çalışmalardan en önemlileri sürecin simüle edilmesi ve tedarik zincirine yönelik yapılan araştırmalardır.
Publisher
Journal of Medical, published by Ibrahim Ikizceli