Abstract
Anaakım, ortodoks ya da heterodoks iktisat terimleri, yalnızca iktisatta yöntem ya da iktisadi düşünce okulları hakkındaki akademik tartışmalarda değil, artık herhangi bir iktisat politikasının sunumu ve savunulmasında da sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Ancak bu terimlerin kullanımında önemli karışıklıklar mevcuttur. Örneğin, "anaakım iktisat" terimini kullanan bir iktisatçının neoklasik veya ortodoks iktisadı kast etmek istediğiyle sıkça karşılaşılır. "Heterodoks iktisat" terimini kullanan bir iktisatçının hangi özellikleri heterodoks olarak tanımladığı konusunda net olmaması ve bu nedenle aslında ana akım iktisat içinde tanımlanabilecek bir yaklaşımı veya argümanı heterodoks iktisat olarak tanımlamasıyla da sıkça karşılaşılır. Bu yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için, ilgili terimlerin dayandığı temel özelliklerin mümkün olduğunca açık bir şekilde tanımlanması gerekmektedir. Bu karışıklıkların üstesinden gelebilmek için bu makale ana akım, ortodoks ve heterodoks iktisat terimlerinin nasıl tanımlandığını ve bu tanımların önemini tartışacaktır. Ayrıca, anaakım ve ortodoks iktisat tanımlarında belirleyici bir role sahip olan neoklasik iktisadın tanımına da yer verilecektir.