Affiliation:
1. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi
Abstract
Ülker, yedi nokta veya yedi yıldız olarak tasvir edilir ve mitolojik düzeyde yedi ilahi varlıktan oluşan gruplarla tanımlanır. Mezopotamya mitolojisinde yedi nokta ikonografisinin birçok varyasyonu vardır. Yedi nokta genellikle silindir mühürler, kil tabletler, steller ve sınır taşları üzerinde sahnenin üst kısmında, tanrı ikonografisinin yanında görülürler. Mezopotamya mitolojisinde Ülker ile temsil edilen sibittuların, mekânları ve insanları kötülüğe karşı koruyan özellikleri vardır. Şiddetli ve ürkütücü iblisler olmasına rağmen, sibittular özellikle, MÖ 2. binyılın ikinci yarısından itibaren giderek artan bir şekilde koruyucu rollerde görünmektedir. Bu grupla bağlantılı olan yedi nokta sembolü çoğunlukla Yeni Asur döneminden itibaren ortaya çıkar. Çalışmamızın amacı dinsel bir tapınımın normlarını baştan tanımlamaktan ziyade Mezopotamya'da tanrıların antropomorfik temsillerinden simgesel temsillere geçiş sürecini Ülker Takımyıldızı ve sibittular vasıtasıyla ve dinsel gelişimin insan doğasına uygun bir şekilde ilerlediğini gösterebilmektir. Bu alanda Türkçe kaynakların kıtlığı göz önüne alındığında mühür sanatı, stel, kabartma, ikonografi ve dinler tarihi alanında çalışan araştırmacılara yön vereceği düşünülmektedir.