Abstract
Sedasyon veya anestezi altında rüya görme ve halüsinasyonlar, anestezinin uygulanmaya başladığı ilk dönemlerden beri bilinmektedir. Sedatif veya hipnotik ilaçların etkisi altında gelişen cinsel halüsinasyonlar, hasta tarafından gerçek zannedildiğinden ve yoğun olarak hissedildiğinden, hastaların müdahaleyi gerçekleştiren doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının kendilerine cinsel taciz veya saldırıda bulunduğu iddialarına yol açabilmektedir. Hekimlerin asılsız suçlamaların öznesi olmamaları için, müdahale sırasında mümkünse hasta ile aynı cinsiyetten diğer sağlık çalışanları ile birlikte olması, etik hassasiyet göz ardı edilmeksizin müdahale yapılan salonların gözetim altında olması tavsiye edilebilir.İlaçların klinik kullanıma girmeden önceki faz çalışmaları sırasında, halüsinojenik etki yönünden araştırılması da benzer olguların önlenmesi için önem arz etmektedir. Diğer taraftan bütün iddiaların ciddiye alınması ve gerçeklik payı olup olmadığının detaylı araştırılması gerekmektedir.
Bu çalışmada Adli Tıp Kurumu 5.İhtisas Kuruluna gelen dosyalar arasından propofol ve midazolam anestezisi uygulanan ve cinsel saldırı iddiası ile adli makamlara başvuran üç olgu sunulmuş ve konunun adli tıbbi ve yasal yönden değerlendirilmesi amaçlanmıştır.