Abstract
Metabolik sendrom çağımızın önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Hareketsiz bir yaşamın benimsenmesi, yüksek kalorili ve sağlıksız bir beslenme biçiminin uygulanması metabolik sendrom görülme olasılığını arttırmaktadır. Metabolik sendromun görülme yüzdeliği kentsel ve kırsal kesimlere göre değişiklik göstermektedir. Metabolik sendromu etkileyen ana unsur yaşam tarzının nasıl olduğudur. Metabolik sendrom tanısının koyulabilmesi için tanı kriterleri çeşitli kuruluşlar tarafından belirlenmiştir. Metabolik sendrom; diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve obezitenin birleşiminden oluşan bir rahatsızlıktır. Obezite, hipertansiyon, dislipidemi, insülin direnci veya tip 2 diyabet bu bileşenlerden sayılmaktadır. Fiziksel aktivite insülin aktivitesinin kontrolünün sağlanması, kardiyovasküler hastalık riskinin azalması ve kilo kontrolünün sağlanmasında oldukça önemlidir. Hastalıktan korunmanın ve tedavinin etkin yolu obez bireylerde kilo veriminin sağlanması, gerekli egzersiz ve diyet uygulamalarının yapılmasıdır. Uygun ve yeterli fiziksel aktivitelerin yapılması metabolik sendromun bileşenlerinin görülme ve tedavi edilmesinde olumlu sonuçlar verdiği çeşitli çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Publisher
Halic University Journal of Health Sciences
Reference50 articles.
1. [1] Işıldak, M., Güven, G., & Gürlek, A. (2004). Metabolik Sendrom ve İnsülin Direnci. Hacettepe Tıp Dergisi, 96-99.
2. [2] Durmaz Akyol, A. (2007). Metabolik Sendrom. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 173-182.
3. [3] Üçler, R. (2014). Metabolik Sendrom. Tıp Araştırmaları Dergisi, 153-157.
4. [4] Özbakkaloğlu, M., & Demirci, C. (2003). Yüzyılın Salgını: Metabolik Sendrom. SSK Tepecik Hastane Dergisi, 121-127.
5. [5] Baysal, A. (2003). Metabolik Sendrom ve Beslenme. Beslenme ve Diyet Dergisi, 5-11.