Abstract
Giriş: Oral kavite, baş boyun kanserlerinin en sık görüldüğü bölgedir. İlk basamak tedavisi cerrahi olan bu kanserlerin, rezeksiyonu sonrası oluşan defektlerin rekonstrüksiyonu karmaşık bir süreçtir. Bunun için altın standart yaklaşım mikrovasküler serbest fleptir. Bununla birlikte, uzun süreli cerrahiye uygun olmayan yaşlı, kötü beslenmesi olan, ek komorbit hastalıkları olan hastalarda pediküllü flep kullanımı değerli bir seçenek olmaya devam etmektedir.
Tartışma: Submental ada flebi oral kavite rekonstrüksiyonlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Hastaların yutma ve konuşma fonksiyonları, genel ve lokal nüks oranları için serbest fleplerle submental ada flebi arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Ayrıca submental ada flebi daha kısa ameliyat süresi, daha kısa hastanede kalış süresi ve dönor sahada daha az komplikasyon sayısı gibi önemli avantajlara sahiptir.
Sonuç: Submental ada flebi özellikle mikrovasküler cerrahi için zayıf aday olan hastalarda tümör rezeksiyonu sonrası onkolojik sonuçlardan ödün vermeden oral kavite defektlerinin rekonstrüksiyonu için uygun bir seçenektir.
Publisher
Cukurova Anestezi ve Cerrahi Bilimler Dergisi
Subject
General Materials Science
Reference26 articles.
1. 1. Jemal A, Siegel R, Ward E, et al. Cancer statistics, 2006. CA Cancer J Clin. 2006;56(2):106-30.
2. 2. Kerawala C, Roques T, Jeannon JP, et al. Oral cavity and lip cancer: United Kingdom National Multidisciplinary Guidelines. J Laryngol Otol. 2016;130(S2):83-9.
3. 3. Veness MJ, Morgan GJ, Sathiyaseelan Y, et al. Anterior tongue cancer and the incidence of cervical lymph node metastases with increasing tumour thickness: should elective treatment to the neck be standard practice in all patients? ANZ J Surg. 2005;75(3):101-5.
4. 4. Colletti G, Autelitano L, Tewfik K, et al. Autonomized flaps in secondary head and neck reconstructions. Acta Otorhinolaryngol Ital. 2012;32(5):329-35.
5. 5. Martin D, Pascal JF, Baudet J, et al. The submental island flap: a new donor site. Anatomy and clinical applications as a free or pedicled flap. Plast Reconstr Surg 1993;92(05):867–73