Abstract
Toplum yaşamının var oluşundan bu yana yöneten yönetilen ilişkileri bilim insanları için anlaşılması, anlamlandırılması gereken en önemli konulardan biri olagelmiştir. Yaşanan toplumsal, ekonomik ve tarihi gelişmeler yöneten yönetilen ilişkilerinin de dönüşümünü beraberinde getirmiştir. Direkt olarak insan bedeninin hedef alındığı geleneksel disiplin toplumu anlayışı, on sekizinci yüzyılda yaşanan iktisadi değişim süreci ile bireylerin daha çok gündelik yaşam pratiklerinin düzenlenmesi şeklinde evrilirken, kapitalist üretim anlayışı ve tüketimin odağında biyopolitik uygulamalar hayata geçirilmiştir. Sonrasında yaşanan teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme eğilimleri bireylerin zihinsel optimizasyonunun manipüle edilmesini amaçlayan psikopolitikanın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Tüketimin ana belirleyen olduğu toplum yapısında, daha çok tüketmenin ve tüketilen oranında değer görmenin kutsandığı mevcut sistemde, bireyler farklı kanallarla sürekli daha çok tüketmeye özendirilmekte ve teşvik edilmektedir. Bu anlamda tüketim sadece belli ihtiyaçların giderilmesi değil, toplumsal beklenti, statü, imaj ve haz gibi unsurların da tamamlayıcısı olarak işlev görmektedir. Bu noktada ortaya çıkan gösterişçi tüketim olgusu, tüketim kültürü içerisinde bireylere kendilerini topluma gösterebilme ve toplumdan beklentilerini karşılayabilme biçiminde işlev görmektedir. Günümüzde günlük yaşamın ana belirleyeni haline gelen sosyal medya, gösterişçi tüketimin en açık bir şekilde gözlemlenebildiği alan olarak dikkat çekmektedir. Bu bağlamda bu çalışma, psikopolitika, gösterişçi tüketim ve sosyal medya olgularını aynı düzlemde ele almayı; aralarındaki ilişkiye dikkat çekmeyi ve bu kapsamda teorik bir arka plan oluşturmayı amaçlamaktadır. Çalışma öncesi yapılan literatür taramasında, bu üç kavramı birbiriyle ilişkilendiren bir çalışmayla karşılaşılmaması, çalışmanın özgünlüğünün bir işareti olarak değerlendirilebilirken; teorik bir düzlemde oluşturulan bu çalışmanın söz konusu üç olguyu birbirleriyle ilişkilendiren yapısının, sonraki dönemlerde bu alanda çalışmak isteyen araştırmacılar açısından fikir verebilecek nitelikte olması bakımından da önemli olduğu düşünülmektedir.
Reference37 articles.
1. Agamben, G. (2013). Kutsal insan. (Çev. İ. Türkmen). İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
2. Alper, H. (2022). Psikopolitika ve özgürlüğün krizi. TRT Akademi, 7(14), 324-339.
3. Arık, E. (2018). Dijital mahremiyet: yeni medya ve gözetim toplumu. İstanbul: Literatürk.
4. Uğur Balcı, A. (2021). Byung-Chul Han: psikopolitika kitap incelemesi. Abant Kültürel Araştırmalar Dergisi, 6(12), 143-146.
5. Baştürk, E. (2017). Biyopolitika ve savaşım: Foucault ve Agamben arasındaki ayrımın kavramsal içeriği. Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, 5(2), 1-23.