Otoimmün Özellikler Gösteren İnterstisyel Pnömoninin Klinik Özellikleri: Tek Merkez Deneyimi

Abstract

Giriş ve Amaç: Otoimmün özellikli interstisyel pnömoni (OÖİP), altta yatan otoimmün bir süreci düşündüren klinik veya serolojik özelliklerin mevcut olduğu; ancak bağ doku hastalıkları için tanımlanmış sınıflandırma kriterlerinin karşılanmadığı, yakın zamanda tanımlanmış bir antitedir. Bu çalışmanın amacı, OÖİP hastalarının klinik, serolojik ve morfolojik özelliklerini belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma bir retrospektif kohort çalışmasıdır. Çalışmaya 2015-2022 tarihleri arasında XXX üniversitesi Romatoloji bölümünde OÖİP tanısı ile takip edilen 38 hasta dahil edilmiştir. Bulgular: Çalışmadaki hastaların yaş ortalamaları 58,26 ± 12,31 idi. Çoğunluğu (n=27, %71) kadın hastalar oluşturmaktaydı. Hastalarda en sık tanımlanan klinik özellikler inflamatuar artrit veya 60 dakikadan uzun süren poliartiküler sabah sertliği (n=9, %23,6) ve Raynaud fenomeniydi (n=9, %23,6). En sık tanımlanan serolojik bulgular antinükleer antikor (ANA) pozitifliği (n=27, %71,1), Anti-Ro/SSA antikor pozitifliği (n=6, %15,8), romatoid faktör (RF) (n=5, %13,2) ve Anti-Siklik sitrüline peptid pozitifliği (Anti-CCP) (n=5, %13,2) idi. Ortalama takip süresi 43,21 ± 23,30 ay olup, takip süresince ex olan 10 hastadan yalnızca biri OÖIP ile ilişkilendirilmiştir. Hastaların 31’i (%81,5) immünsüpresiflerle tedavi edilmiş olup, 29’una (%76,3) steroid tedavisi verilmiştir. Steroidlerle birlikte en çok kullanılan immünsüpresif ilaç siklofosfamid (n=9, %23,6) idi. İmmünsupresif ilaçlara yeterli yanıt alınamayan 4 hastaya (%10,5) ise anti-fibrotik verilmiştir. Morfolojik alanda radyolojik paternler içerisinde en sık nonspesifik interstisyel pnömoni (NSİP) paterni gözlenmiştir (n= 15, %39,5). Sonuç: Tek merkez deneyimini sunan bu çalışmada OÖİP’nin çoğunlukla kadın hastalardan oluştuğu, sıklıkla eklem bulguları ve Raynaud ile prezente olduğu ve görüntülemede en sık NSİP paterni özelliklerini gösterdikleri belirlenmiştir. Oldukça heterojen özellikler gösteren OÖİP’nin klinik ve morfolojik özelliklerinin iyi belirlenmesi, hastalığın erken tanısı ve tedavisi için önemlidir.