Affiliation:
1. MANİSA CELÂL BAYAR ÜNİVERSİTESİ
Abstract
Giriş ve Amaç: Lomber patolojiler, günümüzde toplumda görülen bel ağrısı ve maluliyetin sık karşılaşılan nedenlerinden birisi olup, yetişkinlerin yaklaşık yüzde 60 ila 80’i yaşamları boyunca bel ağrısı ile karşılaşmaktadır. Tanı yöntemleri arasında BT ve MRG en çok tercih edilen radyolojik tetkiklerdir. Özellikle MRG, günümüzde lomber disk hernisi, dejeneratif hastalıklar, kırıklar, enfeksiyon gibi hastalıkların tanısı için en değerli yöntemdir. Bu çalışmada; daha önce lomber cerrahi geçirmiş, fizik tedavi veya lomber cerrahi önerilmiş hastalarda lomber MR görüntülemesinde hekimin isteğine bağlı olarak çekilen T1 aksiyel kesitlerin yağlı filum terminaleyi göstererek tanıyı ve tedaviyi değiştirmedeki önemi vurgulanmaya çalışılmıştır
Gereç ve Yöntemler: Daha önce başka merkezlerde lomber cerrahi uygulanan veya lomber cerrahi önerilen hastalarda, hasta anamnezleri, fizik muayeneleri, nörolojik muayeneleri ve radyolojik tetkikler sonrasında çektirilen T1 aksiyel kesit içeren Lomber MRG lerin tanıyı ve dolayısıyla tedavi şeklini değiştiren 8 hasta değerlendirilmiştir.
Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 42,8 dır. Hastaların 5 i erkek 3 ü ise kadın hastadır. Hastaların herhangi bir ek hastalığı bulunmamaktaydı. En sık görülen şikayet idrar yapmada ortaya çıkan problem olup 7 hastada görüldü. İkinci sıklıkla görülen şikayet bacak ağrısı olup toplamda 5 hastada mevcuttu.
Sonuç: Gergin Omurilik Sendromu tanısının gözden kaçmaması ve/veya gereksiz omurga ameliyatlarının önlenebilmesi için, bel-bacak ağrısı, ürolojik problemler, nörolojik defisit varlığında GOS’un ayırıcı tanıda hatırlanması gerekir. Bel ağrısı ve/veya siyataljisi olan bir hastada özellikle MRG incelemelerinin normal olması durumunda gergin omurilik sendromu olasılığı akılda tutulmalı ve bu hastalara T1 aksiyel kesitler içeren Lomber MR görüntüleme tetkiki istenmelidir.
Publisher
Celal Bayar Universitesi Saglık Bilimleri Enstitusu Dergisi