Affiliation:
1. ANKARA ÜNİVERSİTESİ, FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, BİYOLOJİ (YL) (TEZLİ)
2. ANKARA ÜNİVERSİTESİ, FEN FAKÜLTESİ, BİYOLOJİ BÖLÜMÜ, MOLEKÜLER BİYOLOJİ ANABİLİM DALI
Abstract
Her yıl milyonlarca insanın ölümüne sebep olan kanser, kardiyovasküler hastalıklardan sonra en tehlikeli hastalık grubu olarak kabul edilmektedir. Kanser tedavisi amacıyla radyoterapi, kemoterapi ve immünoterapi gibi yöntemler yaygın olarak uygulanmaktadır. Ancak, mevcut tedavi yöntemlerinin hastada olumsuz yan etkilere neden olması ek tedavi yaklaşımlarına duyulan ihtiyacı artırmaktadır. Mikrobiyotanın insan sağlığı üzerine olan etkilerine yönelik çalışmalar son yıllarda hız kazanmıştır. Kanser-mikrobiyota ilişkisi üzerine odaklanan çalışmalar ise mikrobiyotanın kanser gelişiminde ve tedavisinde önemli bir rol oynadığına işaret etmektedir. Genetik mutasyonlar, diyet, yaş, yaşam tarzı gibi risk faktörlerin yanı sıra, konak mikrobiyota çeşitliliğinin ve dengesinin bozulması da kansere sebep olan önemli etkenler arasında kabul edilmektedir. Mikrobiyota dengesinin bozulması, Helicobacter pylori, Escherichia coli, Bacteriodes fragilis ve Fusobacterium nucleatum gibi patojenlerin artmasına ve mikrobiyota çeşitliliğinin azalmasına neden olarak onkojeneze katkıda bulunmaktadır. Bunun tam aksine, dengeli bir mikrobiyota ise farkı sinyal yolaklarını uyararak anti-kanser etki gösterebilmekte ve tedavi sürecini destekleyebilmektedir. Son yıllarda, yeni mikrobiyal biyobelirteçlerin keşfi kanser teşhisinde, mikrobiyota dengesinin iyileştirilmesi ve korunması ise kanser tedavisinde oldukça önemli bir hedef haline gelmiştir. Bu derleme kapsamında mikrobiyota-kanser ilişkisi, mikrobiyal kanser biyobelirteçleri ve mikrobiyota modülasyon odaklı tedaviler dikkate alınarak özetlenmiştir.
Publisher
Dokuz Eylul Universitesi Tip Fakultesi Dergisi