Affiliation:
1. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
2. BANDIRMA ONYEDI EYLUL UNIVERSITY
Abstract
Amaç: Yapmış olduğumuz bu çalışmada, izole koroner baypas operasyonu yapılan ve erken postoperatif dönemde ciddi plevral efüzyon gelişen hastalarda, preoperatif ve operatif faktörlerin postoperatif plevral efüzyon ile ilişkisinin belirlenmesi amaçlandı.
Yöntemler: Bu çalışmamızda, Şubat 2001 ile Temmuz 2013 tarihleri arasındaki çalıştığımız kliniklerdeki opere edilen 7862 izole koroner arter bypass cerrahisi olgusu retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastalardan 175 (%2.2) olguda erken-ciddi plevral efüzyon gelişti. Bu olguların yaş ortalaması 66.3±9.5 (55-76) idi. Olguların 149 (%85.1)’u elektif şartlarda, 26 (%14.9)’sı ise acil şartlarda operasyona alındı. Olguların ortalama kardiyopulmoner bypass zamanı, 70±28 (40-100) dakikaydı. Olgulardan 161 (%92)‘inde sol internal torasik arter (LİTA) ve safen ven greft (SVG) birlikte kullanıldı. Olguların 126 (%72)’sı nefes darlığı, 115 (%65.7)’si kuru öksürük, 28 (%16)’i prodüktif öksürük, 50 (%28.6)’si takipne, 22 (%12.5)’i ise göğüs ağrısı şikayeti ile tekrar başvurdu. Olguların 154 (%88)’ünde sol hemitoraksta erken ciddi plevral efüzyon gelişti. Bu olguların 148 (%84.6)’inde LİTA+SVG, 6 (%3.4)’sında ise sadece SVG kullanıldı. Olguların 14 (%8)’ünde sağ hemitoraksta erken ciddi plevral efüzyon gelişti. Bu olguların ise 10 (%5.7)’unda LİTA+SVG, 4 (%2.3)’ünde ise sadece SVG kullanıldı. Bilateral erken ciddi plevral efüzyon gelişen olgular ise 7 (%4) idi. Bu olguların 3 (%1.7)’ünde LİTA+SVG, 4 (%2.3)’ünde ise sadece SVG kullanıldı.
Sonuç: Koroner arter bypass cerrahisinin postoperatif pulmoner fonksiyonun bozulmasına neden olduğu bilinmektedir. Koroner arter bypass cerrahisinin en sık görülen komplikasyonlarından biri de plevral efüzyondur. Postoperatif oluşan bu tablonun hastanede kalış süresinin artması ve operasyon sonrası yüksek morbidite ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Postoperatif hasta yönetimi ve morbidite değerlendirilmesi açısından preoperatif risklerin belirlenmesi önem arz etmektedir.