Abstract
Türkiye’de jeolojik miras kaynak değerlerini de içeren sedimanter kayaç grupları; ilk önce paleontolojisi devamında sedimantolojisi olmak üzere dünya çapında önemli yayınlara ev sahipliği yapmıştır. Sedimantolojik birimlerin Türkiye jeoloji haritasındaki yayılımı, paleotektonik geçmişine paralel olarak çok çeşitlidir. Başlıca karbonatlı gruplar olmak üzere karstlaşmaya uygun kayaçlar Türkiye’de önemli bir hacme sahiptir. Bu hacim, bulunulan iklim kuşağı ve tektoniğin etkisi ile beraber dünya ölçeğinde karstik mağara ve düdenlerin oluşumu ile sonuçlanmıştır. Bu karstik yapılar, doğal kaynak değer olarak turizmde cazibe merkezlerini de oluşturmuştur. Günümüzde, jeoturizm hem jeolojik hem de turistik değerlerin harmanlandığı bir konsept olarak ortaya çıkmıştır. 2020-2023 yılları arasındaki 4 yıllık süre içindeki toplam ziyaretçi sayıları; Karaca Mağarası 355923 ve Çal Mağarası 514947 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomik gelişimi sınırlı olan bölgelerdeki jeolojik kaynak değerlerden Karaca ve Çal mağaralarının turizm faaliyetlerinde kullanılma girişimleri, bu karstik yapıların Doğu Karadeniz Bölümü içindeki turizm potansiyeline olan katkısı ile ölçülebilmektedir. Bu çalışma, sedimanter kökenli kayaçların jeoturizm bağlamında; bölgesel, küresel ve sürdürülebilir bir etkiye sahip olduğunu ve hem jeolojik açıdan hem de turizm malzemesi olarak rol oynadığını da göstermiştir.