Affiliation:
1. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ
2. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
Abstract
Amaç
Hepatit B virüsü (HBV) insan sağlığını tehdit eden
önemli bir sağlık sorunudur. Sağlık çalışanlarında kan
ve kan ürünleriyle bulaşan HBV ile enfekte olma riski
genel topluma göre daha yüksektir. Bu çalışmada
Turgut Özal Tıp Merkezi ameliyathane ve laboratuvar
çalışanlarındaki HBV sero-prevalansını (HBsAg ve
Anti-HBs) ve bu prevalansı etkileyen faktörleri incelemeyi
amaçladık.
Gereç ve Yöntem
Turgut Özal Tıp Merkezi’nde ameliyathane ve laboratuvarda
çalışan 180 sağlık çalışanının 2017 yılı
içerisindeki HBsAg ve Anti-HBs sonuçları kaydedildi.
Hazırlanan bilgi formundaki sorulara ait cevaplar
(cinsiyet, öğrenim durumu, medeni durumu, meslek,
çalıştığı yer, doğduğu yer, çalıştığı süre, ailede HBV
seropozitifliği, kan transfüzyonu) burada çalışanlarla
yüz yüze görüşülerek elde edildi. İstatistiksel veriler
ise SPSS 18 programı kullanılarak değerlendirildi.
Bulgular
180 adet sağlık personeli değerlendirildi. Bunlardan
81’i (%45) erkek ve 99’u (%55) kadın idi. Erkeklerde
yaş ortalaması 34,5±7,8 iken, kadınlarda 35,3±6,5 idi.
Çalışmaya katılan personelin 71’i (39,7%) hemşire,
57’si (31,8%) anestezi teknisyeni, 35’i (19,6%) biyolog/
kimyager ve 16’sı (8,9%) idari personeldi. Sadece
3 çalışanda HBsAg pozitif olduğundan çalışanların değişkenleri
ile Anti-HBs pozitifliği (bağışıklık) arasında
istatistiksel ilişki değerlendirildi. Sadece Anti-HBs pozitifliği
(n=152, %85,4) ile çalışılan yer arasında istatistiksel
olarak anlamlı (p=0,048) bir ilişki saptandı.
Sonuç
Çalışanlarda Anti-HBs pozitiflik oranı %85,4 idi. HBs
antikor pozitifliğiyle çalışılan yer arasında istatistiksel
anlamlı bir ilişki vardı. Bu da laboratuvar çalışanlarında
bağışıklık oranının daha yüksek olmasından kaynaklanıyordu.
HBV için risk altında olan sağlık personelinin
bu virüs açısından taranması ve HBV’ye karşı
bağışık olmayanların aşılanması gerekmektedir.
Publisher
Medical Journal of Suleyman Demirel University