Abstract
Küfür ya da hakaret, çok eski zamanlardan itibaren insanlar arasında sinir ya da öfke halinde, nedenli ya da nedensiz olarak cinsiyet fark etmeksizin kullanılagelen bir saldırı aracıdır. Sözel saldırı olarak da değerlendirebileceğimiz bu tür kelimeler, rahatsızlık verilen boyuta ulaştığında saldırıya maruz kalan kişiler tarafından mahkemeye taşınmış ve bu vesileyle de Osmanlı şer’iyye sicillerine işlenmiştir. Kadı önderliğinde toplanan mahkemeye intikal eden her türlü davanın kaydedildiği şer’iyye sicilleri, sosyoekonomik yapının analiz edilmesine yardımcı olan önemli bir kaynak grubunu teşkil etmektedir. Bu bağlamda 1750-1800 yılları arasında Amasya’ya ait olan 20 adet şer’iyye sicili taranmış, ancak küfür ve hakaret davalarının nispeten daha yoğunlukta olduğu 1761-1764 yılları arasını kapsayan 50 ve 51 numaralı defterlerin verileri incelenmiştir. Nitekim bu çalışmayla da şer’iyye sicillerinden elde edilen veriler ışığında insanlar üzerinde psikolojik bir buhrana neden olabilecek küfür ve hakaret içeren kelime türleri ve bunların bir taşra kenti olan Amasya’da, halk nezdinde anlamsal olarak nasıl karşılık bulduğu ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Amasya, yerel ayan ailelerine mensup kişiler tarafından yönetilen bir sancak hüviyetindedir. Amasya, kökenleri XVI. yüzyıla uzanan değişimlerin yarattığı huzursuzlukların bir başka ifade ile Celali İsyanlarının etkilerinin oldukça tesirli hissedildiği bölgelerin başında gelmiştir. XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin geçirdiği genel yönetim krizinin bir yansıması olarak desantralizasyon süreciyle Amasya ve çevresinde gerek kişi gerekse kollektif olarak yaygınlık gösteren eşkıyalık olayları bölgesel asayiş ve sükunu neredeyse ortadan kaldırmıştır. Toplumsal şiddeti önüne geçilemez seviyeye getiren söz konusu bu ortamda, cinayet, adam yaralama, hırsızlık, gasp, zina, taciz, tecavüz, küfür ve hakaret gibi pek çok olay şer’iyye sicillerine yansımıştır. Sıradanlaşan şiddet ve ağırlaşan hayat koşulları diğer suç oranlarında olduğu üzere küfür ve hakaret davalarının frekansını da muhakkak arttırmıştır. Ancak buradaki amaç, sayısal karşılaştırmanın ve olay tespitinin ötesinde hakaret ve küfür davalarının vaka analizi ile çözümlenmesi sonucu toplumsal doku ve mevcut şiddet ortamı hakkında daha açıklayıcı veriler sunmaktır. Bir psikolojik şiddet unsuru olarak öteden beri toplum içerisinde var olan küfür, sadece şiddetin bir boyutunu değil toplumsal dokuda tahkir edilen, hor görülen ve hakarete konu edilen “kavramsallaştırma” ve “ötekileştirme” süreçleri hakkında da ipuçları sunar. Amasya şer’iyye sicillerindeki hakaret ve küfür davaları bu çerçevede, şiddetin bireysel etkileri kadar ayrıştırıcı bir söylem olarak işlevi de ele anılarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte sosyal tarihin ana kaynakları arasında yer alan şer’iyye sicillerine yansıyan bu küfür ve hakaret davaları, küfür ve hakaretin cezai müeyyidelerinin ötesinde linguistik olarak küfür ve hakaretin çeşitliliğini yahut sığlığını, toplumsal bakımdan ise hakaret sıfatına dönüştürülen etnik ve dinsel kimliklerin niteliğini, toplumsal muhayyilenin ötekileştirici süreçlerini ortaya koymaktadır
Publisher
Genel Turk Tarihi Arastirmalari Dergisi
Cited by
1 articles.
订阅此论文施引文献
订阅此论文施引文献,注册后可以免费订阅5篇论文的施引文献,订阅后可以查看论文全部施引文献