Abstract
XIX. yüzyıl, 1299-1876 yılları arasında mutlak monarşi ile yönetilen ve geniş sınırlara sahip olan Osmanlı Devleti’nde devletin bekası için bir takım siyasi adımlar atmak zorunda kalınan tarihi bir dönemdir. XVIII. yüzyıldan itibaren tüm dünyada yaşanmaya başlayan değişim ve dönüşümler Osmanlı Devleti’nde de hem siyasi hem de sosyal alanda kendini gösterdi. Bu değişimlere bağlı olarak ortaya çıkan ve Osmanlı siyasi tarihindeki önemli olaylardan biri olan I. ve II. Meşrutiyet, Osmanlı-Avrupa ilişkilerinin en yüksek seviyede olduğu dönemlerden biridir. Bu yakınlık, Avrupa kültürünün Osmanlı coğrafyasında hızla yayılmasına sebep olurken İstanbul’da bulunan “sefalethane”lerle söz konusu yayılmanın en çarpıcı örnekleri olarak karşılaşılmaktadır. II. Meşrutiyet döneminde yaşamış, eserleri ile Osmanlı Devleti’nin toplumsal ve kültürel hayatına ışık tutmuş olan İbnü’l Hakkı Mehmed Tahir, kadın hakları konusundaki hassasiyeti ve ahlâk anlayışı ile şöhret bulmuş isimlerden biridir. Doğumu, hayatı ve ölümü konusunda kaynaklarda kesin bilgi bulunmayan İbnü’l Hakkı Mehmed Tahir, Bursalı Mehmed Tahir ile karıştırılmaktadır. Sosyal, ahlâkî ve kültürel değerlere ait konulardaki bazı kitapçıklar yayınlayan İbnü’l Hakkı Mehmed Tahir aynı zamanda Osmanlı döneminde yayınlanan en uzun ömürlü kadın dergisi Hanımlara Mahsus Gazete ve Çocuklara Mahsus Gazete’nin sahibidir. Yazar, İstanbul’daki para karşılığında gayrimeşru ilişkilerin kurulduğu mekânlardan yola çıkarak kötü alışkanlıkların aile ve toplum hayatına etkilerini anlattığı Sefalethaneler adlı eserinde Türk toplumuna ders vermeyi amaçlamıştır. Sefalethaneler adlı eserinden ve eserlerinin ekseriyetinden yola çıkılarak İbnü’l Hakkı Mehmed Tahir’in ahlâk, toplumsal değişim ve kadın meselelerine önem verdiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada İbnü’l Hakkı Mehmed Tahir’in söz konusu eserinden yola çıkarak dönemin siyasi ve toplumsal çehresi anlaşılmaya çalışılmış, Osmanlı toplumuna kötü alışkanlıkları üzerinden verilen öğütler yorumlanmıştır.
Toplum nezdinde Avrupa kültürüyle tanışmaya bağlı olarak hızla artan kötü alışkanlıkları yalnızca “sefalethaneler” ile sınırlamak mümkün değildir. İstanbul gibi dönemin en önemli merkezlerinden olan büyük ve önemli bir ticaret şehrinde her dönem sosyal hayatın bir parçası olarak ortaya çıkan fuhuş, sefalethaneler ile bir bütün olarak değerlendirilmiştir. II. Meşrutiyet’e kadar ahlâki bir “sorun” olarak gündeme gelen fuhuş, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren genel ahlâk anlayışına yönelik bir “tehdit” olarak algılanmaya başlanmıştır. Ancak bu dönemde Osmanlı toplumu arasında yozlaşmaya sebep olan tek tehdit sefalethaneler değildir. Avrupa ile artan ikili ilişkilerin toplumun günlük hayatından yaşam tarzına, alkol tüketiminden tütün kullanımının artmasına kadar birçok farklı etkisi ve sonucu olmuştur. Bu sebeple çalışma boyunca Osmanlı Devleti’nin Avrupa ile temasları ve halk arasında artan alkol kullanımı ile devletin bu konuda almış olduğu tedbirlere de değinilerek II. Meşrutiyet döneminin toplum üzerindeki etkileri İstanbul merkezli olarak incelenmeye çalışılmıştır. Buna bağlı olarak metnin sonunda eserin günümüz harflerine aktarılmış şekline yer verilmiştir.
Publisher
Genel Turk Tarihi Arastirmalari Dergisi
Reference24 articles.
1. AKŞİN, Sina, Kısa Türkiye Tarihi, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 2007.
2. BELLİ, Burcu, Osmanlı’da Fuhuş II. Abdülhamid Dönemi’nde Kayıtlı Fuhuş, Devlet ve Modernlik (1876-1909), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2021.
3. ÇABUK, Fehminaz,” Osmanlı Devleti’nde Memurların Müdahil Olduğu Bazı Fuhuş ve Fahişe Meseleleri Üzerine Bir Değerlendirme (1833-1922)”, History Studies, 12/4, 1505-1523.
4. ÇAVDAR, Necati – KARCI, Erol, “XIX. Yüzyılın Sonları-XX. Yüzyılın Başlarında Osmanlı Devleti’nde Frengi ile Mücadele Kapsamında Yapılan Yasal Düzenlemeler”, Gaziosmanpaşa
Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 11/2, 2016, s. 157-175.
5. DERE, Mustafa, Yeni Bir Toplum İnşa Etmek İbnü’l Hakkı Mehmed Tahir: Meşrutiyet Hanımları Meşrutiyet Erkekleri, Palet Yayınları, Konya 2020.