Abstract
Tüm dünyayı etkisi altına alan milliyetçilik akımı ulusların çağdaş ve insani şartlarda müstakil olarak varlıklarını sürdürmelerini hedeflemiştir. Toplumların kendine has, beşeri değerlerini dünya çapında kıymetlendirmek arzusu ise milliyetçi ideolojinin temel argümanı haline gelmiştir. Dolayısıyla milliyetçiliğin popüler olduğu her devirde uluslar, varlıklarını korumak ve millî değerlerini geliştirmek için çeşitli çalışmalar yapmış, siyasal ve sosyal faaliyetlerin merkezi haline gelen cemiyetler teşkil etmişlerdir. Bu cemiyetler ise imparatorluklar bünyesinde yaşayan milletlerin bağımsızlık mücadelesinin körükleyicisi ve en büyük destekçisi haline gelmiştir. Nitekim Türk milliyetçiliği de Osmanlı topraklarındaki azınlık isyanlarıyla eş zamanlı olarak millî bir uyanış şeklinde kendini göstermiştir. Kurulan dernekler iktisadi, ilmi, tarihi ve fikri her alanda Türkçülük idealleriyle hareket edilmesi düsturunu benimsenmiştir.
Toplumun en az yarısını oluşturan ve millî direnişlerin bütün yükünü taşıyan kadın Türk milliyetçiliğinin teşkilatlı bir yapı haline gelmesinde de etkin bir rol oynamıştır. Kadınlar millî cemiyetlerin içerisinde faaliyetlere katılmıştır, özellikle İstiklâl Harbi’nde Türk kadının verdiği mücadele takdire şayandır. Öyle ki Mondros Mütarekesinin ardından başlayan işgalleri protesto etmek için yapılan mitinglerde Halide Edip’in yaptığı coşkulu konuşmalar millî şuurun uyanmasında oldukça etkili olmuştur. Ülkenin bu kritik döneminde gerek basın yayın aracılığıyla, gerek meydanlarda, gerekse sıcak savaş içerisinde mücadelesini sürdüren kadın Cumhuriyet döneminde layık olduğu haklara kavuşmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün kadının ülke kalkınmasındaki önemini kavramış olması bu durumu etkilemiş, nitekim Cumhuriyet döneminde toplumsal hayatta aktif yer alma imkânı bulan kadın, fikirleri ve eylemleri ile kitleri yöneten bir konuma sahip olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenlik, doktorluk, hemşirelik gibi meslekleri yapan kadınlar İkinci Dünya Savaşı yıllarında erkek nüfusun askere alınması ile birlikte fabrikalarda ve sanayide işçi olarak çalışmaya başlamıştır.
Kadın hakları hemen her devrin meselesi olsa da kadının hak arayışı uzun yıllar devam etmiş ve istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Dolayısıyla hak ve özgürlüklerinin farkına varan kadın ideolojik anlamda da benimsediği fikir ve görüşleri savunma eğilimde olmuş, kimi zaman çıkarılan dergi ve gazetelerle kimi zamanda kurulan derneklerle kadınlar tavrını ortaya koymuştur. Türk milliyetçiliğinin bir dernek olarak Türk Ocağı çatısı altında teşkilatlanmasıyla kadın, erkek ile neredeyse eşit bir yere konumlandırılmış, kadınların sahnede, mektepte, sokakta özgür varlık göstermesi için girişimlerde bulunulmuştur. Milliyetçi ideoloji kadının İslamiyet öncesi Türk toplumundaki yerine vurgu yaparak yine benzer bir hüviyet kazanmasını istemiştir. 1912 yılından itibaren milliyetçi cemiyetler kadın ile bağını koparmamıştır.
Milliyetçi hareket içerisinde bulunan Ülkücü Hanımlar Derneği ve Ananın Sesi gazetesi bu bağlamda dikkat çeken bir konudur. Öyle ki sadece kadınlardan oluşan bu dernek düzenlediği programlar ve yayınladığı gazete ile milliyetçi kadının sesini duyurmaya çalışmıştır. Dernek kısa süre içerisinde farklı bölgelerde teşkilatlar kurarak Anadolu kadınına ulaşmayı başarmıştır. Milliyetçi ve İslamcı bir çizgide yer alan dernekte gençlerin millî ideoloji ve dini ahlak ile yetiştirilmesi temel hedef olarak benimsenmiştir. Kadın bir anne olarak genç neslinin fikirlerini adeta biçimlendirmek istemiştir. Bununla birlikte dernek faaliyetleri ile adeta bir şefkat ağı oluşturularak ihtiyaç sahiplerine ve şehit ailelerine maddi manevi destekler sağlanmıştır. Bu çalışma ile kadının milliyetçilik algısı ve bu anlayışla yaptığı çalışmalar incelenmiştir. Milliyetçilik tarihi açısından literatüre katkı sağlamak hedeflenmiştir.
Publisher
Genel Turk Tarihi Arastirmalari Dergisi
Reference107 articles.
1. * Kitaplar, Makaleler ve İnternet**
2. AĞANOĞLU, H. Yıldırım, Balkanların Makûs Talihi: Göç, İz Yay. İstanbul 2013.
3. AKIN Veysi-YALÇIN Kaya, “Cumhuriyetin İlk Tarım Sayımı Verilerine Göre Trakya’da Tarım ve Hayvancılık”, Trakya Ünv. Mühendislik Bilimleri Dergisi, 21(2), 2020, ss.103-114.
4. ARI, Kemal, “Cumhuriyet Dönemi Nüfus Politikasını Belirleyen Temel Unsurlar”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. 8, S. 23, 1992, ss. 409-420.
5. ARKUN, Nezahat, Türkiye’de Evlenme ve Boşanmalar Hakkında Psiko-Sosyal Bir Araştırma, İstanbul Ünv. Yay. İstanbul 1965.