Affiliation:
1. SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, ANTALYA SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
2. ISTINYE UNIVERSITY, SCHOOL OF MEDICINE
Abstract
Amaç: Kanser teşhisi bireylerin yaşamlarında derin etkiler bırakan bir dönüm noktasıdır; fiziksel ve duygusal zorlukları içerir. Bu çalışma, kanser hastalarının teşhisi sonrası psikolojik tepkilerini kapsamlı bir şekilde araştırmayı amaçlamaktadır.
Yöntem: Tıbbi onkoloji bölümünde 199 kanser hastasını içeren bu kesitsel çalışmada, Hamilton Anksiyete Ölçeği (HAM-A) anketi kullanılarak sosyodemografik ve klinik veriler toplandı. İstatistiksel analiz, anksiyete düzeylerini ve çeşitli faktörlerle olan ilişkilerini değerlendirdi.
Bulgular: Çalışma, yaş ortalaması 57.28±11.76 olan, %47.7'si erkek ve %52.3'ü kadın olan 199 vaka içeriyordu. Kadınlar, erkeklere kıyasla daha yüksek bir ortalama yaşa sahipti (sırasıyla 55.18±1.15 ve 59.58±1.17). Katılımcıların 165'i evliydi ve %41.2'si lise mezunuydu, %67.8'i ise çalışmıyordu. Kolorektal ve pankreatik-biliyer sistem tümörleri en yaygın olanıydı (%26.1), merkezi sinir sistemi tümörleri ise en az yaygın olanıydı (%0.5). Katılımcıların çoğunluğu (%59.3) metastatik kansere sahipti ve %55.8'i klasik kemoterapi alıyordu. Ortalama Hamilton Anksiyete Ölçeği (HAM-A) puanı 25.63±7.90 idi ve kadınlar, erkeklere kıyasla daha yüksek puan aldı (%26.67±0.77 ve %24.48±0.80, p=0.025). Katılımcıların %46.7'sinde hafif anksiyete gözlemlendi, %53.3'ünde ise ciddi anksiyete yaşandı. Genitoüriner sistem tümörleri en yüksek HAM-A puanına sahipti (%26.08±1.54), metastatik hastalar ve immünoterapi alanlar daha yüksek anksiyete seviyelerini bildirdi. Anksiyete puanları ile sosyodemografik faktörler, kanser türü, eşlik eden hastalıklar, kanser evresi, tedavi yöntemi, Eastern Cooperative Oncology Group Performans Durumu veya radyoterapi arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı.
Sonuçlar: Çalışma, anksiyetede cinsiyet farklılıklarını vurgulayarak mevcut literatürle uyumludur. Cinsiyet dışındaki sosyodemografik faktörlerin anksiyete seviyeleriyle anlamlı bir ilişkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır. Belirli kanser türleri ve ileri evreler daha yüksek anksiyete göstermiştir, psikososyal destek ihtiyacının özellikle bu gruptaki hastalarda desteklenmesini gerektirir. Bu araştırma, kanser hastalarında sosyodemografik faktörler, klinik özellikler ve anksiyete arasındaki karmaşık etkileşimi anlamamıza katkı sağlamaktadır.
Publisher
Turkish Journal of Clinics and Laboratory