Markers that can be used in the differential diagnosis of epileptic seizure and syncope in patients with loss of consciousness

Abstract

Amaç: Bilinç kaybı, senkop ve epileptik nöbetlerin ortak belirtisidir. Çalışmamızda acil servise bilinç kaybı ile başvuran hastalarda senkop ve epileptik nöbet ayırıcı tanısı için kullanılabilecek klinik ve biyokimyasal biyobelirteçleri belirlemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Hastanemiz acil servisine üç ay boyunca bilinç kaybı şikâyeti ile başvuran hastaların dosyaları ve laboratuvar incelemeleri (laktat, hemoglobin, nötrofil, lenfosit) sonuçları tarandı, demografik özellikleri ve eşlik eden hastalıkları kaydedildi. Elde edilen veriler istatistiksel analizinde SofaStat (Auckland, New Zealand) programı kullanıldı. Bulgular: Epileptik nöbet nedeniyle başvuran hastalar, senkop nedeniyle başvuranlara kıyasla daha genç hastalardı ancak cinsiyet dağılımı birbirine benzerdi. Senkop ile başvuranlarda diyabet ve hipertansiyon öyküsü daha fazlaydı. İlk kez başvuranlara kıyasla daha önce benzer nöbet yaşayanların epilepsi olma olasılığı daha fazlaydı. Epileptik nöbet ile başvuranlarda, epizot sonrasında konfüzyon öyküsü senkop ile başvuranlardan daha fazlaydı. Epileptik nöbet nedeniyle başvuranların serum laktat düzeyi ortancası (3,3 U/L), senkop nedeniyle başvuranlara (2,3 U/L) kıyasla anlamlı düzeyde daha yüksekti (p=0,002). Serum laktat değerleri analiz edildiğinde, epilepsi ve senkop hastalarını ayırt etmek için en iyi eşik değer 2,5 U/L idi. Bu eşik değerin tanısal doğruluk oranı % 60,5 iken, sensitivitesi %60,2 ve spesifisitesi %62,3 idi. Kadınların hemoglobin ve hematokrit değerlerinin ortancası erkeklere kıyasla anlamlı düzeyde daha düşüktü. Sonuç: Çalışmamızın sonuçları, serum laktat düzeylerinin epileptik nöbet nedeniyle başvuran hastaları senkop nedeniyle başvuranlardan ayırt etmede önemli bir biyobelirteç olduğunu göstermektedir. Serum laktat değeri özellikle hasta ve hasta yakınlarının epizodu tarifleyemediği durumlarda değerli bilgiler sunabilir.