Abstract
Sanal çağda yaşayan ebeveynler ve çocuklar, bu çağın avantajlarından yararlandığı gibi, olumsuzluklarını da bir arada yaşamaktadırlar. Günümüzdeki aileye yönelik riskleri de düşünecek olursak bu çağın bize sunduğu imkanların artılarını ve eksilerini iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Bu çalışma literatür taramasına dayanmaktadır. Sanal ebeveynlikle ilgili literatürdeki çalışmaların çoğunluğu ebeveynlerin çocuklarını sanal çağdaki bilgi kirliliği ve tehlikelerinden nasıl koruyabileceğine ve bilinçli sanal ebeveynlik üzerine odaklanmıştır. Ebeveynlerinden herhangi birinin çeşitli nedenlerden dolayı çocuklarından uzakta yaşaması aile içi iletişimi olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Aile bağlarını güçlendirmeye yönelik sanal ebeveynlik uygulamalarının bu konuda katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Literatürde bu konuda yapılan çalışmaların sınırlı olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada sanal uygulamaların aile içi ilişkileri düzenlemede kullanılması konusuna odaklanmıştır. Sanal ebeveynlik uygulamalarının ebeveynler ve çocuklar arasındaki etkileşimi destekleyebileceği, birbirleriyle olan ilişkileri geliştirebileceği ve çocuklarla ilgili ortak kararlar alabilme fırsatı oluşturabileceği düşünülmektedir. Uzmanlar bu tür uygulamaların boşanma sonrası ebeveyninin birinden ayrı kalan çocuğun üzerindeki boşanmanın olumsuz sonuçlarını hafifletebilmek adına uzak kalan ebeveynle çocuğun iletişimini sağlamak için de yararlı olacağı kanaatindedirler. Bu tür sanal ebeveynlik uygulamalarında kullanılacak teknolojiye sahip olma konusunda eşitsizlikler söz konusudur. Ayrıca bu tür uygulamalarda aralarında çatışma olan ebeveynlerin sınırları çizme konusunda sıkıntı yaşayabildikleri görülmüştür. Bu tür uygulamaların arttırılıp yaygınlaştırılabilmesi için yeni yasal düzenlemelere, geliştirme faaliyetlerine ve ebeveynlerin bu tür uygulamalar hakkında bilinçlendirilmesine ihtiyaç vardır.