Affiliation:
1. KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ
Abstract
Mikrobiyota başta bakteriler olmak üzere, virüs, mantar, protozoa gibi mikroorganizmaları içeren sistemdir. Bağırsak mikrobiyotasındaki bu mikroorganizmalar kısa zincirli yağ asitlerinin yıkılması, vitaminlerin sentezi, biliyer asit metabolizmasının modülasyonu, immün sistemin düzenlenmesi, antimikrobiyal faktörlerin üretiminin sağlanması gibi çeşitli görevler üstlenmiştir. Sağlıklı bireylerde bağırsak mikrobiyotası mikroorganizmaların sayısı ve çeşitliliği açısından dengelidir. Ancak gastrointestinal sistem (GİS) hastalığı olan bireylerin sağlıklı bireylerden farklı bir mikrobiyotaya sahip olduğu, mikroorganizmaların sayı ve çeşitliliğinin farklılık gösterdiği bildirilmektedir. Probiyotiklerin bu hastalıkların tedavisinde ve yönetilmesinde, semptomların azaltılmasında, mikrobiyota dengesinin korunmasında ve disbiyozun önlenmesinde aktif rol oynadığı düşünülmektedir. Klinisyenler son yıllarda sıklıkla çeşitli probiyotik suşlarının kullanımını önermektedir. Ancak araştırmacılar GİS hastalıklarında probiyotiklerin etkili olduğunu fakat kişiselleştirilmiş tedavi statejilerinin geliştirilmesi gerektiğini düşünmektedir. Ayrıca yapılan araştırma sonuçlarına göre araştırmacıların genel kanısı hastalığa özgü olarak kullanılacak spesifik probiyotik türlerinin doz ve süreleri için ileri araştırmalar yapılması gerektiği şeklindedir.
Publisher
Saglik Bilimleri Fakültesi, Kastamonu University