Affiliation:
1. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi
Abstract
Prematürelerde görülen respiratuvar distres sendromunda surfaktanın klinik kullanıma girmesi ile birlikte prematüre bebeklerdeki yaşam oranı dramatik olarak artmıştır. Surfaktanın akciğerlere iletiminde kullanılan yöntemler zaman içerisinde daha az invaziv ve hatta invaziv olmayan yöntemlere doğru evrilmeye başlamıştır. Surfaktanın ince kateter ile uygulanması, bir larengeal veya suproglottik havayolu cihazı kullanılarak, farengeal uygulama ile ve aerosolize şekilde verilmesi gibi yeni yöntem çalışmaları giderek artmaktadır. Böylece, immatür akciğerin klasik olarak kabul edilen entübasyon, pozitif basınçlı ventilasyon ve mekanik ventilasyonun zararlı etkilerinden korunması hedeflenmiştir. İnce kateter ile surfaktan uygulanması metodu ile yapılan çok sayıda çalışma ve meta-analizin sonuçları entübasyon, surfaktan uygulanması ve pozitif basınçlı ventilasyon metotları ile karşılaştırıldığında mekanik ventilasyon ihtiyacı ve süresi, bronkopulmoner displazi insidansı ve neonatal mortalite oranlarında azalmaya neden olduğu gösterilmiştir. Ancak çalışmalarda premedikasyon yönetimi ve solunum desteği türü, uygulanan surfaktan türü gibi birçok konuda heterojenite mevcuttur. Supraglottik hava yolu cihazı, farengeal uygulama ve aerosolizasyon uygulamaları özellikle laringoskopinin dezavantajlarını ortadan kaldırması ve daha da az invaziv olmaları, daha az tecrübe ve yetenek gerektirmeleri nedenleri ile ince kateter ile surfaktan uygulanması yönteminden avantajlı olsalar da henüz rutin klinik kullanıma girmeleri için daha fazla veriye ihtiyaç vardır.
Publisher
Kirikkale Universitesi Tıp Fakultesi Dergisi