Abstract
Sinemanın ilk yıllarından itibaren üretimde etkin olan güç odakları ve iktidar dengeleri uyarınca ulus kurgusu, din, ırk, sınıf, kültür, etnisite, kimlik ve cinsiyete dair temsillerin bastırılarak, örtülerek ya da görünür kılınarak oluşturduğu hiyerarşik bir filmsel temsil repertuarı söz konusudur. Temsil düzenlemeleri üretildikleri dönemin gereksinimlerine karşılık gelecek biçimde durağan olmayan, değişkenlik gösterebilen öğelerdir. Kültürel malzeme olan filmlerin üretim dinamiklerinde etkin olan koşullar ve seyircisiyle karşılaşma anları temsile dair yorumlamalarda önem kazanır.
Bu çalışmada sinemada ses öğesinin kullanılmasıyla da öncü bir konuma sahip olan Caz Şarkıcısı (The Jazz Singer) (1927) filminde öne çıkan temsiller dönemin üretim koşulları ve hassasiyetleriyle birlikte değerlendirilecektir. Caz Şarkıcısı, adından afiş düzenlemesine kadar üretildiği dönemin gündelik yaşamını ve popüler kültürünü meşgul eden caz müziğine ve siyah ırka dair çeşitli stereotiplerin sinemada üretilmeye devam edildiği bir geçiş filmidir. Yapım mantığı açısından caz müziğin popülerliğinden yararlanılan filmde; ulus kurgusu, ırk, etnisite, kimlik, cinsiyet ve kültüre dair temsil manevraları dikkat çeker. Anlatının ana karakteri caz şarkıcısı olup kendini gerçekleştirmek isteyen ve siyah olmayan biridir. Dönemin eğlence kültüründe yeri olan “blackface” performansı film aracılığıyla perdeye taşınırken filmdeki ana karakterin amacını gerçekleştirmek için geçirdiği değişimin ortaya konuluşu da yorumlanılması gereken bir kültürel malzeme sunar. Bu nedenle çalışmada siyahların yaşadıkları sorunların dile getirildiği caz şarkılarından sinema literatüründeki siyah temsiline dair kült filmlere de değinilmiştir. Ayrıca çalışma kapsamında Caz Şarkıcısı filmi aracılığıyla filmin anlatısında gündeme getirilen diğer temsil pratikleri dönemin popülerleşmeye çalışan sineması içindeki görünürlükleri kültürel çalışmalar ve sinema bağlamı açısında ortaya konulmuştur.
Publisher
Ankara Universitesi ilef Dergisi