Affiliation:
1. Milli Eğitim Bakanlığı
2. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
Abstract
Bu makalede, literatürde yer alan ölüm algısının bireyin ruh sağlığı üzerindeki etkileri araştırılmış ve bireydeki sağaltıcı etkileri ince-lenmiştir. Çalışmada medeniyetlerin, dinlerin, felsefi anlayışların, psikolojik ve tasavvufi yaklaşımların ölüm algısı ve modern dün-yanın ölüme bakışı ele alınmıştır. Araştırma problemi olarak ölü-mü algılama şeklinin bireydeki terapötik etkisi incelenirken, ölü-mün geldiği bireye göre değişen ölüm algıları göz önünde tutula-rak bireyin ölüm algılamasına bağlı olarak oluşan alt problemler belirlenmiştir. Ölümle ilgili okuyarak bilgi sahibi olmaktan öteye geçerek bir farkındalık yaşamayan, ölümle sadece uzaktaki insan-ların ölmesi şeklinde karşılaşan bireyde meydana gelen etkiler ne-lerdir? Ölümü yakınlarında gözleyerek ölümle temas kuran kişile-rin ölüm algıları birey üzerinde ne gibi etkiler meydana getirmek-tedir? Ölüme yakın deneyim yaşayan ya da ölümle karşı karşıya kalmasına yol açan kaza ve hastalık gibi tecrübeler yaşayan birey-lerin ölüm algılarının birey üzerindeki etkileri nelerdir? Bu değişik ölüm algıları bireyi terapötik olarak nasıl etkilemektedir? Bu soru-lar eşliğinde probleme çözüm aranırken bireyin ölüm algısına şe-kil veren ölümle karşılaşmaların, başkasının ölümü, yakının ölümü ve bireyin kendi ölümü ve ölüme yakın deneyimlerle gerçekleştiği varsayımından hareket edilmiştir. Son yıllarda Türkiye’de giderek popülerleşen manevi danışmanlık ve rehberlik çalışmaları bağla-mında ölümün bireyde meydana getirdiği terapötik etkiler önem taşımaktadır. Bu teorik makalede sonuç olarak; ‘(a) modernitenin etkisiyle bireyin ölüm algısının farklılaşmaya başladığı; dolayısıyla geleneksel dönemde yaşamın doğal bir parçası olan ölümün mo-dern dönemde yaşamın dışına itildiği; (b) ölüm bilincinin, köklü değişiklikler için güçlü bir katalizör ve bir uyanış deneyimi olabil-diği; (c) modern bireyin, yaşamını ölümden kaçma üzerine kurgu-ladığı için yaşama sevincini kaybettiği; bu sebeple terapistlerin bi-reyin ölümle yüzleşmesini yeniden sağlayarak bireyde ölüm far-kındalığı oluşturması gerektiği; (d) bireylerin ölüm hakkında ko-nuşmayı öteleyerek ölüm gerçeğini görmezlikten geldikçe günde-lik mesleki ve sosyal ilişkilerinde de sorunlar yaşadığı; (e) özellikle manevi danışmanlık ve rehberlik kapsamında ölüm korkusu yaşa-yan danışanlara ölümün anlamı ve ölümle yüzleşme pratikleri gibi terapötik destek sağlanmasının, varoluşsal sorunlarını çözmede ve bazı psikolojik sorunların iyileştirilmesinde etkili olabildiği’ düşü-nülmektedir.
Reference55 articles.
1. Ariés, P. (1991). Batılı'nın ölüm karşısında tavırları (M. A. Kılıçbay, Çev.). Gece Yayınları.
2. Atak, M. (2021). Nefs psikolojisi: Kuram & uygulama. Büyüyen Ay Yayınları.
3. Atak, M., & Atak, Z. (2022, Aralık). Yakın ölümünün birey üzerindeki psikolojik etkileri. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 12(4), 1913-1927.
4. Augustine, S. (2008). Complete essays (S. Eyüboğlu, Çev.). İş Ban-kası Kültür Yayınları.
5. Aydın, M. S. (2001). Din felsefesi. İzmir İlahiyat Vakfı Yayınları.