Abstract
İskelet kas kütlesindeki azalma ile birlikte yağ kütlesindeki artış sarkopenik obezite (SO) olarak tanımlanmaktadır. Dünya nüfusunun yaşlanmasına bağlı olarak kronik hastalık ve fiziksel yetersizlik ile yaşayan bireylerin sayısı da hızla artmaktadır. Yaşlanma, visseral yağda artış ve kas kütlesinde azalma gibi vücut kompozisyonunda çeşitli değişikliklere neden olmaktadır. İnsan vücudu yaşlandıkça, iskelet kas kütlesi 30 yaşından itibaren yılda yaklaşık %0,1-0,5 oranında azalmakta ve orta yaştan sonra bu oran her on yılda yaklaşık %6’ya kadar yükselmektedir. Dünya genelinde SO prevalansı %5-10 arasında değişmektedir. SO kardiyo-metabolik hastalıklar ve bunlardan kaynaklanan morbidite-mortalite ile yakından ilişkilidir ve tek başına sarkopeni ya da obeziteye göre klinik sonuçları çok daha kötüdür. Etyopatogenezinde; diyet, düşük fiziksel aktivite, sigara, hormonal değişiklikler, oksidatif stres, nörömusküler değişiklikler ve immünolojik faktörler rol oynamaktadır. SO yönetiminde yaşanan temel problem yağ kütlesini azaltırken iskelet kas kütlesini korumaktır. Egzersiz ve beslenme SO’nun önlenmesi ve yönetiminde kullanılan en önemli farmakolojik olmayan bileşenlerdir. Ancak tek başına egzersiz veya beslenme stratejileri SO’daki iskelet kas kaybını engellemede tam olarak başarılı değildir. Literatüre göre protein ve D vitamini takviyesi içeren, gün içine yayılmış bir diyetle birlikte kombine dirençli ve aerobik egzersiz şu an için en etkili yönetim stratejisi olarak görülmektedir. Bu derlemenin amacı, SO’nun tanımı, klinik sonuçları, önlenmesi ve/veya tedavisine yönelik etkili egzersiz ve beslenme stratejileri ile ilgili güncel verilerin özetini sunmak ve literatürdeki sınırlamaları vurgulamaktır.
Publisher
Istanbul Gelisim University