Affiliation:
1. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ, SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ, CERRAHİ HASTALIKLAR HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI
2. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anestezi ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesi
3. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Kliniği
Abstract
Giriş: Total parenteral nütrisyon (TPN), hasta için gerekli olan tüm besin öğelerinin doğrudan kan dolaşımına verilmesidir.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, hemşirelerin TPN uygulamalarına ilişkin bilgi düzeylerinin belirlenmesidir.
Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte yapılan bu araştırma, Kasım 2019-Ocak 2020 tarihleri arasında, bir eğitim ve araştırma hastanesinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada örneklem hesabı yapılmamış, araştırmaya dahil olma kriterlerine uyan hemşireler ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma için etik kurul izni alınmasını takiben, araştırmaya katılmaya gönüllü, pediatri klinikleri ve poliklinik dışında görev yapan hemşireler ile görüşülmüştür. Veriler, sosyodemografik özellikler için tanımlayıcı anket ve TPN uygulamasına yönelik kanıta dayalı uygulama önerileri doğrultusunda araştırmacılar tarafından doğru ve yanlış cevaplardan oluşan anket ile toplanmıştır. Verilerinin analizinde SPSS programı kullanılarak, sayı, yüzde, ortanca, standart sapma hesaplanmıştır.
Bulgular: Hemşirelerin %93.9 kadın, yaş ortalaması 40±7,76, %60.4’ü lisans mezunu, %43.9’u dahili kliniklerde çalışmaktadır. Hemşirelerin %98.8’i TPN ile ilgili eğitim aldığını, %76.8’i eğitimi hizmet içi eğitimden edindiğini belirtmiştir. Kliniklerde TPN uygulanma durumunun dahili kliniklerde ayda 1-2 iken; cerrahi klinikler ve yoğun bakımda 7 ve üzeri olduğu saptanmıştır. Hemşirelerin %95.7’si TPN uygulamasını, çoğunluğu ise TPN’nin periferik uygulama yeri ve süresini doğru tanımlamıştır. Hemşirelerin çoğunluğu, TPN solüsyonu ve setin kullanma süresi; TPN hattından ilaç vermeme, kan almama gibi uygulamalar; glikoz, laboratuvar değerleri gibi hasta takibi; lipit solüsyonların kullanım süresi, en sık kirlenme yeri gibi enfeksiyon kontrolüne yönelik sorulara doğru cevap vermiştir. Ancak TPN ozmolaritesi, saklanma koşulları, başlangıç dozu ve birden sonlandırılmaması, TPN içine ilaç ve insülin verilmemesi, ilaç geçimsizlikleri ile ilgili sorulara doğru cevap verme yüzdesinin düşük olduğu saptanmıştır.
Sonuç: Araştırmanın sonunda, hemşirelerin çoğunluğunun TPN tanımı ve bu uygulama sırasındaki kanıta dayalı uygulama önerilerine uyduğu görülmüştür. Ancak TPN uygulamasında bazı kanıta dayalı uygulama önerilerine uyma oranının yetersiz olduğu saptanmıştır. Hemşirelerin hasta sonuçlarını doğrudan etkileyen bu uygulamada önemli rolleri bulunmaktadır. Bu nedenle bu konuda hizmet içi eğitimle bilgilerinin güncellenmesi uluslararası bakım standartlarının ve hasta güvenliğinin sağlanmasında yararlı olacaktır.
Publisher
University of Health Sciences Turkey