Türkiye’de altın madenciliğinin güncel durumu: Genel bir bakış

Abstract

Altın ilk çağlardan beri onun güzelliği, saflığı, gücü, değerli servet olma, yatırım yapma ve daha birçok özelliği için biriktirilmiştir. Ancak, yirminci yüzyılın sonlarında süper elektriksel iletkenliği, korozyona karşı dayanıklılığı, istenen fiziksel ve kimyasal özellik birleşimleri nedeniyle ana metal olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye, genellikle geç Mezozoik ve Tertiary formasyonlarda, Mezozoik ve Senozoik volkanik-plütonik aktivitelerle oluşmuş birçok altın yatağına sahiptir. Ancak, en ekonomik porfiri, düşük ve yüksek sülfür sistemlerini içeren epitermal, volkanik masif sülfür tipi birçok altın yatakları oldukça yaygın bulunmaktadır. Orojenik, plaser ve skarn türü altın yatakları rezerv/kaynak büyüklüğü ve sıklığı bakımından daha az önemlidir. Altın, Türk insanının yaşamına girmiş olup, Türkiye ekonomisinde önemli ve yenilikçi bir rol oynamaktadır. Altın üretimi 2001 yılından bu yana 1.4 tondan 2021 yılında 45 tona yükselişiyle hemen hemen her yıl artmıştır. Ancak, altın üretimi altın tüketimini karşılamamaktadır. Çünkü Türkiye, küresel altın tüketici talebinin %6’sını oluşturmakta olup, dünyanın en büyük dördüncü altın tüketicisidir. Bu derleme incelemesi, güncel olarak altın yataklarının jeolojik ve maden karakteristiklerine; altın kullanımı, ithalatı, ihracatı ve fiyatı gibi özelliklerine odaklanmayı özetlemektedir.