Abstract
Bu çalışmanın amacı Cerîr b. Abdullah’ın hayatını ve kişisel özelliklerini ortaya koymak, elçilik ve arabuluculuk faaliyetlerini irdelemektir. Daha önce yapılmış olan bazı akademik çalışmalar daha çok Cerîr’in hadisçiliği, askerî ve siyasî faaliyetleri, kabilesi ile ilişkisi üzerinedir. Cerîr b. Abdullah, hakikati bulma arzusu, nezaketi, doğruluğu, şefkat ve merhameti, cesareti, komutanlığı, idareciliği, dengeli ve tarafsız tutumu, arabulucu özelliği, hadis rivayeti ve şairliğiyle öne çıkan seçkin bir sahâbîdir. Cahiliye döneminde Yemen’de Serât dağlarını mesken tutan Becîle kabilesinin reisliğini yapıyordu. Diğer kabile reislerinden farklı olarak kabilesiyle özdeş hale gelmiş bir zattı. Kabilesi onunla şeref bulmuş ve çeşitli imkânlara sahip olmuştur. Cerîr denildiği zaman Becîle, Becîle denildiği zaman Cerîr hatıra gelirdi. Hz. Peygamber’i görmeden kendi araştırması sonucunda onun peygamber olduğu kanaatine varmış ve hicretin onuncu yılında kabilesinden 150 kişilik bir heyetle birlikte Medine’ye gelerek Müslüman olmuştur. Hz. Peygamber diğer Müslümanlardan farklı olarak, ondan “her Müslümana nasihatte bulunmak üzere” biat almış; o bundan sonra hayatı boyunca Müslümanlara iyilik etmeyi ve sıkıntılı dönemlerde arabulucu olmayı kendisine vazife addetmiştir. Medine’de bulunduğu sıralarda Hz. Peygamber dışarıdan gelen heyetlere onu takdim eder ve onunla övünürdü. Bir rivayete göre Hz. Peygamber Cerîr’i ehl-i beytinden saymıştı. Bir süre sonra Hz. Peygamber onu 150 kişilik heyetiyle birlikte Tebâle mevkiinde bulunan ve “Yemen Kâbesi” diye bilinen Zülhalesa tapınağını yıkmakla görevlendirdi. O da bu görevi lâyıkıyla yerine getirdi. Veda haccından sonra Hz. Peygamber Cerîr’i Yemen’de peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkan Esved el-Ansî’ye itaat etmesi ve yine o bölgenin ileri gelenlerinden Zülkelâ’ ve Zûamr’a da Müslüman olmaları ve Esved’e karşı Müslümanlara destek vermeleri için elçi olarak gönderdi. Bu görüşmelerde Esved’in itaati sağlanamamış olsa da Zülkelâʻ ve Zûamr Müslüman olmayı kabul etmişlerdir. Cerîr, dört halifenin tamamıyla çalıştı. Hz. Ebû Bekir döneminde mürtetlerle savaştı. Hz. Ömer döneminde Müslümanlara İran kapılarını açan Kādisiye Savaşı’nda sağ kanat komutanlığı yaptı; Irak ve İran bölgelerinde bulunan Nuhayle, Kussü’n-Nâtıf, Râmhürmüz ve Karmîsîn, Tüster, Hulvan ve Hemedan gibi şehirleri fethetti. Bazı şehirlerin fethinde ise yardımcı komutan olarak görev aldı. Kādisiye savaşının kazanılmasında, Irak ve İran şehirlerinin fethedilmesinde Cerîr’in büyük katkısı olmuştur. Hz. Osman döneminde bir süre Hemedan valiliği görevinde bulundu. Daha sonra Saîd b. Âs komutasında Azerbaycan fetihlerine katıldı ve bazı şehirleri fethetti. Mugīre b. Şuʻbe’nin vefatından sonra yeni vali görevi teslim alıncaya kadar Kûfe’de huzuru sağladı. Bir komutan olarak Cerîr’in diğer komutanlardan farkı, ordusunu da kendi kabilesinden hazırlamasıdır. Çünkü o, kendi kabilesinden seçtiği askerlerin komutanlığını yapıyordu. Hz. Ali döneminde, Muâviye’nin Hz. Ali’ye biatını sağlamak için Hz. Ali’nin elçisi olarak Şam’a gitti. Hz. Ali’ye biat etmiş olmakla birlikte Hz. Peygamber’e “Lâilâhe illallah” diyenle savaşmama sözü verdiği için Muâviye ve Hz. Ali arasındaki mücadelelere katılmadı. Ülke içinde devlet krizi çıktığı zaman problemin çözülmesi için bazı kanaat önderlerinin arabuluculuğuna ihtiyaç duyulur. O dönemde neredeyse Cerîr b. Abdullah’tan başka bu görevi yapabilecek bir kimse yoktu. Cerîr her iki tarafın da güvenini kazanmış bir kişiydi. Fakat bazen arabulucular ne kadar yetkin olurlarsa olsunlar, yine de problemi çözmek mümkün olmayabilir. Nitekim Muâviye ve çevresindeki kişilerin katı ve sert tutumları sebebiyle Cerîr’in elçiliği müspet sonuç doğurmamıştır. Cerîr, Muâviye döneminde de arabuluculuk işini sürdürdü. Hucr b. Adî olayında kendiliğinden araya girip bazı kişilerin affedilmesini sağladı. Cerîr’in şahsî özelliklerinin tarihsel yansımalarının da ortaya konduğu bu çalışmada nitel ve nicel araştırma metotları karma olarak takip edilmiştir.
Subject
General Earth and Planetary Sciences,General Environmental Science
Reference52 articles.
1. Ahmed b. Hanbel. el-Müsned. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1982.
2. Algül, Hüseyin. “Esved el-Ansî”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 11/440-441. İstanbul: TDV Yayınları, 1995.
3. Arı, Mehmet Salih. “Tuleyha b. Huveylid”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 41/362-363. İstanbul: TDV Yayınları, 2012.
4. Ayar, Kenan. “Mâlik b. el-Hâris el-Eşter’in İlk Dönem Siyasi Hadiselerdeki Rolü”. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi 5/4 (2005), 37-92.
5. Aycan, İrfan. “Muâviye b. Ebû Süyfân”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. 30/330-332. Ankara: TDV Yayınları, 2020.