Affiliation:
1. VAN YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
Abstract
Mutluluğun birçok farklı tanımı olsa da genellikle içinde pozitif duyguları barındıran ve yaşam doyumu ile ifade edilen bir kavram olarak göze çarpmaktadır. “ İş”te mutluluk ise iş tatmini, iyi oluş, psikolojik sağlık, duygusal örgütsel bağlılık gibi kavramlarla açıklanmaya çalışılmaktadır. Geçmişteki araştırmalar işte yaşanan mutluluğun önemini hafife alma eğilimde seyretmiştir ancak günümüzde hayatın her düzeyindeki mutluluğun hem bireyler hem de örgütler için önemli sonuçları olduğuna dair kanıtlar vardır. Bu sebeple son dönemde konuyla ilgili pek çok ölçme aracı geliştirildiği ve işte mutluluk düzeylerinin ortaya konulduğu çalışmalar yapılmıştır. Ancak yükseköğretim düzeyinde yapılan sınırlı çalışmalar akademisyenlerin iş yaşamındaki mutluluk durumlarının araştırılması gerekliliğini doğurmuştur. Bu temel amaç doğrultusunda Türkiye’de yer alan bir üniversitede görev yapan akademisyenlerin mutluluk durumları nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması tekniğine başvurularak incelenmiştir. Araştırmada görüş çeşitliğini sağlamak ve elde edilen verileri detaylı bir şekilde betimlemek için her kadro unvanından üç akademisyen (profesör, doçent, dr. öğretim üyesi ve araştırma görevlisi) olmak üzere toplamda 12 katılımcı araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırma bulgularına göre akademisyenlerin mutluluk kaynakları daha çok bireysel şekilde gelişmekte; kurumlarından ayrı olarak kendi çabalarıyla mutlu olma halini sürdürme yönünde gayret gösterdikleri anlaşılmaktadır. Genel olarak işyerinde mutlu olma kaynaklarına bakıldığında yaptıkları işe dair geliştirilen pozitif inançlar ve diğer paydaşlarla olan ilişkiler, kapsayıcı bir örgüt kültürünün içinde olma, kişisel gelişim çabası, iş-yaşam dengesi kurma ve uygun çalışma koşullarına sahip olma gibi konuların öne çıktığı görülmektedir. Bunun dışında akademisyenlerin yayın yapma veya üretme, öğrencilerden pozitif geribildirim alma gibi konuları önemli mutluluk kaynakları olarak görme eğilimde olduğu gözlenmektedir. Sonuç olarak üniversitede herkesi kapsayıcı etkili bir liderliğe odaklanması, olumlu bir kurum kültürünün teşvik edilmesi ve çalışan bağlılığını artırarak, çalışanların desteklendiklerini, değer gördüklerini ve motive olduklarını hissettikleri bir ortam yaratılması önemli görülmüştür.