Affiliation:
1. Özel Aktif Kocaeli Hastanesi
2. ALANYA ALAADDİN KEYKUBAT ÜNİVERSİTESİ, TIP FAKÜLTESİ
3. UNIVERSITY OF HEALTH SCIENCES, KOCAELİ DERİNCE HEALTH RESEARCH CENTER
4. SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ, ANTALYA SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Abstract
Amaç: Cff-DNA’nın non-invazif tanı uygulamaları dışında, bu biyobelirtecin preeklampsi, IUGR, preterm doğum gibi önemli obstetrik komplikasyonları belirlemede yerini araştırmak.
Yöntemler: Çalışmamız eylül 2019-mart 2020 tarihleri arasında, kliniğimize başvuran 10-24. Gebelik haftaları arasında kendi isteği, ileri anne yaşı olan (≥40) ve ikili testte artmış trizomi 13, 18 ve 21 riski nedeniyle serbest fetal DNA analizi (HarmonyTM Prenatal Test; Ariosa Diagnostics Inc., San Jose, Calif., USA) yapılan 131 hastalarda tek merkezli retrospektif çalışma olarak planlandı.
Bulgular: Çalışmamızda hastaların 10’ unda (%8,1) oligohidramnios, 10’ unda (%8,1) gestasyonel diyabet, 7’ sinde de (%8,6) preeklampsi gözlenmiştir. 2 hastada da (%1,2) dekolman plasenta izlenmiştir. 10-24. gebelik haftaları arası ölçülen hücre dışı fetal DNA fraksiyonlarının artmış düzeyleri IUGR ile sonuçlanan gebelikleri öngörmede anlamlı bulunmuştur (p< 0.01). Diğer gebelik sonuçları ( preeklampsi, GDM, preterm eylem, oligohidroamnios, dekolman plasenta ) ve hücre dışı fetal DNA fraksiyon düzeyleri ile anlamlı ilişki bulunamamıştır.
Sonuç: Cff-DNA’nın prenatal taramada bir dizi değerli uygulamaya sahiptir ancak gebelik komplikasyonlarını öngörmede cff-DNA’nın düzeyleri ile ilişkisi klinik uygulamada henüz yeri netleşmemiştir. Bu nedenle çalışmalar, cff-DNA’nın potansiyel öngörüsü ve tanısal uygulamalarını belirlemek için gebelikteki patolojik koşullar altındaki düzeylerinin belirlemesini amaçlamalıdır.