Abstract
Hızla yenileşerek değişen ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda hukuk sistemlerinin de bu durumdan etkilenmemesi kaçınılmazdır. Nitekim yönetmelikler, kanunlar hatta anayasal hükümler durağan olmaktan ziyade muhtelif amaçlar dahilinde ve farklı yasal işlemler yoluyla değişmekte olan hukuk metinleridir. Hukuki metinlerin, bunların düzenlediği ekonomik siyasal ve sosyal yaşamın değişimi bir vakıa iken hukuk yazınında “ebedîyet”, “sonsuzluk” gibi kavramların göze çarpması oldukça ilginçtir. Yerleşiklik ve ebedîyet kayıtları, bazı anayasal hüküm, ilke ve değerlerin değiştirilmesini kısıtlayan ve bazen de tamamen yasaklayan anayasal normlardır. Anayasaların bu tür kayıtlarla koruduğu ilke ve değerler incelendiğinde, demokrasi, temsili hükûmet, cumhuriyet, din-devlet ilişkisi, insan hakları gibi devlet ve toplumun en temel unsurlarına veya evrensel haklara ilişkin oldukları görülmektedir. Kayıtların kullanılmasındaki amaç; kısıtlarla pratik gücü sınırlamak, genel yasaklarla ise devletin temel unsurlarının, rejimin muhtemel tahrifini veya yok edilmesini engellemektir. Özellikle ebedîyet kayıtlarının varlığıyla, ilgili anayasal hüküm ilke ve değerlerin hukuk içi yollarla ilgası veya değiştirilmesi anayasa koyucu tarafından engellenir. Çalışmamızın konusunu oluşturan ve birçok anayasada da kendine yer bulan bu kayıtlar, anayasal değişikliğin sınırı klişe tabiriyle kırmızı çizgisidir. Yerleşiklik ve ebedîyet kaydı kavramı çalışmamızda tanımlanıp tarihsel gelişimi incelenecek, hukuki niteliği açıklanacak ve anayasa yargısındaki yeri ele alınacaktır.
Reference43 articles.
1. 1665 Kongeloven [Kral Yasası], şuradan ulaşılabilir: (Erişim Tarihi: 5.2.2023)
2. 1776 New Jersey Anayasası, şuradan ulaşılabilir: (Erişim Tarihi: 5.2.2023)
3. 1814 Norveç Krallığı Anayasası, şuradan ulaşılabilir: (Erişim Tarihi: 5.2.2023)
4. 1798 Helvetia Cumhuriyeti Anayasası, şuradan ulaşılabilir: (Erişim Tarihi: 5.2.2023)
5. 1924 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, şuradan ulaşılabilir: (Erişim Tarihi: 5.2.2023)