Affiliation:
1. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ
Abstract
Bu makale Andrey Tarkovski’nin Stalker filmine odaklanırken; Tarkovski sineması, varoluşçuluk ve queer teori gibi birbirinden farklı görünen üç dinamiğin ‘normal’ olarak tanımlananın dışında kalma hali üzerinden ortaklaştığı boyutların neler olabileceğini sorgulamaktadır. Bunu yaparken ‘güçsüzlük’, ‘zayıflık’ ve ‘başarısızlık’ gibi kavramların sorgulanışına odaklanan metin, varoluşçulukla ve queer teoriyle ilgili eserlere ve Tarkovski’nin aynı konulardaki söylemlerine odaklanarak aralarındaki benzerliklere dikkat çekmektedir. Böylece Stalker filmi hem sosyolojik hem de felsefi açıdan ve kesişimsel bir yaklaşımla ele alınmış, filmin ana karakteri olan İzsürücü’nün ve esasında genel olarak naifliğin ve ‘kaybeden’ olmanın queer yapısı, tartışmanın merkezinde bulunan başarı kriterlerine yönelik eleştirel bir yaklaşımla incelenmiştir. Makale, varoluşçuluk ve güç ilişkileri arasındaki karmaşık ilişkiyi bu film örneği üzerinden ve Tarkovski sinemasının sosyolojik ve felsefi gücüne ve gündelik hayatı kapsamadaki başarısına işaret ederek tartışmaktadır.
Reference26 articles.
1. Artukoğlu B. B. and Szejko N. (2020) Tarkovsky’s Stalker: existentialism and mental health, The Lancet Psyhiatry, Vol 7, January, https://doi.org/10.1016/S2215-0366(19)30474-2
2. Bauman, Z. (1998). Postmodern etik. (Çev. Alev Türker). İstanbul: Ayrıntı.
3. Bauman, Z. (2011). Bireyselleşmiş toplum. (Çev. Yavuz Alogan). İstanbul: Ayrıntı.
4. Boule, J. and McCaffrey, E. (2011) Existentialism and Contemporary Cinema: A Sartrean Perspective. London: Berghahn Books.
5. Connell, R.W. & Messerschmidt, J. W. (2005). Hegemonic masculinity: Rethinking the concept. Gender and Society, 19(6): 829–859.