Abstract
Anadolu’nun güneybatısında yer alan Karia, prehistorik dönem araştırmaları açısından kısmen ihmal edilmiş bir bölgedir. Bununla birlikte, az sayıdaki arkeolojik verinin derlenmesi ile Erken Tunç Çağı hakkında bazı genel değerlendirmeler yapmak mümkündür. Bu makale, tüm bu verileri genel olarak değerlendirip, Erken Tunç Çağı’ndaki değişimini ve Karia’nın çevresindeki bölgelerle etkileşimlerini anlamayı hedeflemektedir. Bölgedeki Erken Tunç Çağı mezarlıklarında, çoğunlukla özellikle mezar kabı olarak üretilmiş pithosların kullanıldığı, çoklu gömmelerin yapıldığı, mezarların yerini işaretleyen mezar belirteçlerinin var olduğu ve mezar başında bazı içki ritüellerinin yapıldığı görülmektedir. Seramikte, Erken Tunç Çağı II’de yeni özellikler ortaya çıkar. ETÇ II sonunda Karia tipi tek kulplu tankardlar ile ilk çift kulplu kadehlerin de repertuvara eklenmesi, Anadolu genelinde yaygınlaşmaya başlayan yeni bir içki kültürünün buraya da ulaşmış ve yerel olarak uyarlanmış olduğu gösterir. Karia topluluklarının çevre kültürlerle Kalkolitik Çağ’da var olan ilişkileri Erken Tunç Çağı’nda giderek yoğunlaşır. Bunun sebebi, Ege, Anadolu ve Yakındoğu arasında Erken Tunç Çağı’nda kurulan geniş bir ilişkiler ağının içerisinde Karia’nın da yerini almasıdır. Bunun en önemli göstergelerinden biri de Karia mezarları içindeki gelişkin zanaatkarlık gösteren metal buluntulardır. Tüm bu veriler, bölgede uzak mesafe ilişkiler kurmayı bilen, hem ürün hem de olasılıkla teknoloji transferini sağlayan elitlerin, en azından Erken Tunç Çağı başından itibaren var olduğunu göstermektedir. Ayrıcalıklı bir sınıfın oluşması ve toplum tarafından kabul edilmesi için geçen adaptasyon süreciyle ilgili Kristiansen ve Larsson (2005) tarafından oluşturulan “intecontextual” arkeolojinin bazı önerileri mevcuttur. Buna göre, özellikle uzak mesafeli seyahatler, bu seyahatlerin mitleştirilmesi, prestij nesneleriyle kuşatılmış yeni bir giyim-kuşam ve içki ritüelleriyle statünün pekiştirilmesi önemlidir. Karia Erken Tunç Çağı mezarlıklarında, mezarlar içerisindeki iğne, hançer ve spirallerin, geniş bir coğrafyada yaygınlaşmaya başlayan kişisel kuşam eşyası olmaları, mezar başındaki içki ritüelleri, Anadolu’da elitler arasında yaygınlaşan içki ritüellerine ait kapların burada da taklit edilmesi, çoklu gömmelerin ve mezar belirteçlerinin yeni oluşan bir “yönetici” soy bağı ile olası ilişkisi gibi unsurları görmek mümkündür. Kalkolitik Çağ’da başlayan uzak mesafe seyahatlerin etkisiyle başlayan bu süreç, Erken Tunç Çağı’nda yukarıda sayılan unsurlarla pekiştirilmiş olmalıdır. Karia, çok geniş bir alana yayılan bir “dünya-sistem” içerisindeki unsurlardan, Yakın Doğulu bir kentleşme sürecinin tüm unsurları yerine, elitler, prestij nesneleri ve üst düzey zanaat bilgisi gerektiren objelerin tüketimi gibi öğeleri ve bunlarla bağlantılı ritüelleri adapte etmiş görünmektedir.
Reference67 articles.
1. AKARSU, B. M. 2013.
Batı Anadolu’da İlk Tunç Çağı Mezarlık Geleneği (Selçuk University, Unpublished PhD Thesis), Konya.
2. ANLAĞAN, T., 2005.
“Sadberk Hanım Müzesi Karia Koleksiyonu”, Antik Dekor 87: 116-119.
3. ÅSTRÖM, P. 1988.
“Relations between Cyprus and the Dodecanese in the Bronze Age” Archaeology in the Dodecanese (Ed. S. Dietz/I. Papachristodoulou), Copenhagen: 76-79.
4. BENT, J. T. 1888.
“Discoveries in Asia Minor”, The Journal of Hellenic Studies 9: 82-87.
5. BOYSAL, Y. 1979.
“Lagina Kazıları”, Türk Tarih Kongresi 8, Cilt 1: 389-390.