Abstract
XX. yüzyılın hemen başlarında şah olmazsa İran da olmaz anlayışının artık devrini tamamladığını düşünen İranlı aydınlar, meşrutiyet talebiyle bir ayaklanma başlattılar. Bu hareket Muzafferüddin Şah (1896-1907) tarafından 8 Ağustos 1906 tarihinde meşrutiyet fermanının ilanıyla sonuçlandı. Onun ölümü üzerine tahta çıkan Muhammed Ali Şah (1907-1909) meşrutiyeti ortadan kaldırmak amacıyla hareketin liderleriyle mücadele etti. Bu doğrultuda şah, 23 Haziran 1908 tarihinde meclisi topa tuttu. 13 Temmuz 1909 tarihinde ise meşrutiyetçiler Tahran’ı ele geçirip İran’da yeniden meşrutiyet idaresini kurdular. Aydınların yanı sıra meşrutiyet hareketinin en önemli destekçisi, İran toplumu üzerinde önemli bir nüfuzu bulanan ulema idi. İran ulemasının bu nüfuzu, İmamiye Şiîliğinde Hz. Muhammed’in nasla tayin edilmiş yegâne meşru temsilcileri olan on iki imamın devamı olarak imamlar adına içtihatta bulunma yetkilerinden kaynaklanmaktaydı. Kaçar şahları, zaman zaman vezirler başta olmak üzere devlet adamları aracılığıyla ulemanın toplum üzerindeki nüfuzunu ortadan kaldırmak ve kendi otoritelerine gölge düşüren bu sınıftan kurtulmak için mücadele etmişlerdir. Buna karşılık ulema da kendi nüfuzunu muhafaza etmek için şahları toplum karşısında itibarsızlaştırmıştır. Bu iki güç arasında sıkışan toplum ise ulemayi şaha, şahı ise ulemaya şikâyet etmekteydi. Devlet ve ulema arasındaki anlaşmazlığın derinleşmesinde toplumun tamamını ilgilendiren siyasal olaylar da etkili olmuştur. Ikisi arasındaki ilişki Nâsırüddin Şah (1848-1896) döneminde meydana gelen tütün meselesinden sonra iyice bozulmuştur. Bu anlaşmanın feshedilmesinde önemli rol oynayan ulema, şaha karşı başlatılan meşrutiyet hareketinde de baş rolü üstlenmiştir. Meşrutiyet hareketini daha küçük gruplar halinde sürdüren İranlı aydınlar, Muzafferiddün Şah’ın Kaçar tahtına oturmasıyla birlikte meşrutiyet taleplerini açıktan açığa dile getirmeye başladılar. Ulemanın şah ve toplum üzerindeki nüfuzunun farkında olan aydınlar, ulemayı da bu harekete dâhil etmek istediler. Bu amaçla Tahran’ın en nüfuzlu ulemasından Behbehânî ve Tabâtabâî’yi bir araya getirme ve aralarında bir ittifak oluşmasını sağlama konusunda uzlaştılar. Devlet adamlarıyla özellikle sadrazamla büyük bir anlaşmazlık içerisinde bulunan Behbehânî ve modern dünyada meydana gelen gelişmelerden haberdar olan Tabâtabâî bir araya gelerek beraber hareket etmek üzere anlaştılar. Behbehânî ve Tabâtabâî arasında ittifak sağlandıktan sonra meşrutiyet hareketi yeni bir döneme girmiştir. İki seyyidin bu harekete dâhil olması meşrutiyet idaresinin İslam dinine aykırı olduğu düşüncesini de değiştirmiştir. Dinî hassasiyeti yüksek İran toplumu, iki seyyidin ardından gruplar halinde meşrutiyet saflarına katılmıştır. Behbehânî ve Tabâtabâî önderliğinde meşrutiyet taraftarları, önce adalethane talebiyle Şah Abdülazîm’de ardından da Kum şehrinde Hazreti Masûme Türbesinde büyük bir sığınma eylemi gerçekleştirmişlerdir. Bu eylemlerin ardından Muzafferüddin Şah meşrutiyeti ilan etmek zorunda kalmıştır. Meşrutiyet ilan edildikten sonra Muzafferüddin Şah ölmüş yerine ise Muhammed Ali Şah Kaçar tahtına oturmuştur. Muhammed Ali Şah’ın meşrutiyet karşıtı tutumu üzerine Behbehânî ve Tabâtabâî gibi liderler şaha karşı meşrutiyet idaresini koruma mücadelesine başlamışlar ancak başarılı olamamışlardır. Meclisi topa tutup meşrutiyet idaresini askıya alan Muhammed Ali Şah iki seyyidi de Tahran’dan sürmüştür. Yapılan incelemeler göstermektedir ki Behbehânî ve Tabâtabâî ahalinin de harekete dâhil olmasını sağlayarak meşrutiyetin ilanı sürecinde aktif olarak yer almışlardır. İki müçtehidin bu hareketteki rollerinin incelenmesi İran modernleşmesinde Şiî ulemanın tavrını da ortaya koyması bakımından kıymetlidir. Bu çalışmada İran meşrutiyet hareketinde üstlendikleri lider rolleri nedeniyle yakın dönem İran tarihinde önemli bir yer tutan dönemin en nüfuzlu iki müçtehidi Behbehânî ve Tabâtabâî’nin meşrutiyet hareketine dâhil olma süreçleri ve bu harekette üstlendikleri rolleri; dönemin kaynakları ve İran’da Kaçar dönemi ve özellikle meşrutiyet hareketi ile ilgili yapılan çalışmalar göz önünde bulundurularak aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Publisher
Hitit Sosyal Bilimler Dergisi
Reference48 articles.
1. Âbâdî, Muallim Habib. (1374). Mekârimü’l-âsâr der ahvâl-i ricâl-i do karen 13 u 14 hicrî, Cild-i Pencom. Isfahan: Merkez-i Tahkiât-ı Râyâne-i Kâimîyye-i Isfahan
2. Afary, J. (1385). İnkılâb-ı meşrûte-yi İran. Tercüme-i Rıza Rızayî, Tahran: Neşr-i Bîsütun
3. Alkaç, Ö. (2022). Meykede bağı cemiyeti. Modern İran Ansiklopedisi, Ankara: İram Yayınları
4. Alkaç, Ö. (2023a). Türk ve İran basınında İran meşrutiyet hareketi (1906-1909). İstanbul: Selenge Yayınları
5. Alkaç, Ö. (2023b). İran’da Kaçar dönemi protesto kültürü: Bestnişînî. Hazine-i Evrak Arşiv ve Tarih Araştırmaları Dergisi, 5/5, 63-83. https://doi.org/10.59054/hed.1377110