Affiliation:
1. T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Abstract
Türkiye’de 1980 sonrasında ihracata dayalı büyüme politikası benimsenmiş, dış ticaret açığının süreklilik göstermesiyle ihracatın arttırılması için çeşitli teşvikler getirilmiştir. Dâhilde ve Hariçte İşleme Rejimi, ihracatı teşvik için yapılan düzenlemelerden iki tanesidir. Dâhilde İşleme Rejimi, serbest dolaşımda bulunmayan ithal eşyanın gümrük vergilerinin teminata bağlanarak veya serbest dolaşıma giren eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde işlenerek ihraç edildiği rejimdir. Dâhilde İşleme Rejiminde yurt dışından hammadde ve malzeme temin etmek, ihraç edilecek eşyalara rekabet gücü kazandırmak, ihraç eşyaların yurt dışındaki pazar payını arttırmak ve ihraç eşyaları çeşitlendirmek istenmektedir. Hariçte İşleme Rejimi, serbest dolaşımdaki eşyanın hariçte işleme faaliyetlerine tabi tutulmak üzere Türkiye Gümrük Bölgesinden geçici olarak ihracı ve bu faaliyetler sonucunda elde edilen ürünlerin ithal vergilerinden tam veya kısmi muafiyet suretiyle yeniden serbest dolaşıma girişine ilişkin hükümlerin uygulandığı rejimdir. Hariçte İşleme Rejiminde, yurt dışındaki teknoloji ve kalite standartlarından, ucuz iş gücü maliyetinden yararlanılabilmektedir. Türkiye, gerek Avrupa Birliğine uyum sürecine yönelik düzenlemeler yaptığından, gerek Gümrük İşbirliği Konseyinin bünyesinde bulunan sözleşmelere taraf olduğundan Dâhilde ve Hariçte İşleme Rejimi işlemlerini ve dış ticaret firmalarının statülerini güncellemiştir. 23/11/2016 tarih ve 29897 sayılı Resmî Gazeteye göre A sınıfı veya B sınıfı onaylanmış kişi statü belgesi sahibi olan dış ticaret firmalarının bu belgelerinin geçerlilik süresi 15/8/2017 tarihine kadar uygulanmış, sonraki süreçte bu statü belgeleri kaldırılmış yerine Dâhilde İşleme Rejimi Tebliği (İhracat: 2006/12) 9. maddeyle (Değişik: RG-2/5/2018-30409 mükerrer) “yetkilendirilmiş yükümlü” ve “onaylanmış kişi” sertifikaları getirilmiştir. Dâhilde ve Hariçte İşleme Rejimi işlemlerinin yeni düzenlemeler kapsamında incelenmesi, söz konusu işlemlerin Vergi Usul Kanununa ve Türkiye Muhasebe Standartlarına göre muhasebeleştirilmesi alandaki boşluklardan birini doldurabilecektir. Çalışmada, Dâhilde ve Hariçte İşleme Rejimi işlemleriyle ilgili kanun, yönerge ve tebliğler incelenmiştir. Çalışmanın amacı yeni düzenlemeler kapsamında dış ticaret firmalarının olası Dâhilde ve Hariçte İşleme Rejimi işlemlerini Vergi Usul Kanununa, Türkiye Muhasebe Standartları-2 Stoklar Standardına ve Türkiye Muhasebe Standartları-23 Borçlanma Maliyetleri Standardına göre muhasebeleştirmektir. Çalışmada örnek olaylar geliştirilerek muhasebe kayıtları yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda Vergi Usul Kanununa ve Türkiye Muhasebe Standartlarına göre Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında bazı işlemlerin farklı şekilde muhasebeleştirildiği, Hariçte İşleme Rejimi kapsamında işlemlerin muhasebeleştirilmesinde ise farklılık olmadığı tespit edilmiştir. İthalatla ilgili vade farkları muhasebeleştirilirken Vergi Usul Kanunu düzenlemelerine göre firmanın üretim maliyetlerinin daha yüksek, Türkiye Muhasebe Standartları düzenlemelerine göre finansman giderlerinin daha yüksek hesaplandığı görülmektedir. Muhasebe kayıtları arasındaki bu farklılıkların ortadan kaldırılması, bağımsız denetime tabi firmaların hem Vergi Usul Kanunu hem de Türkiye Muhasebe Standartlarına / Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına göre kayıt yapmalarından kaynaklanan maliyetlerin azaltılması için ihtiyaçlara cevap vermeyen Tekdüzen Hesap Planı yerine Finansal Raporlama Standartlarına Uygun Hesap Planının bir an önce uygulanması gerekmektedir. Çalışmada, dış ticaret firmaları Dâhilde İşleme Rejiminden Şartlı Muafiyet Sistemi şeklinde yararlandığında indirimli teminat uygulandığından hammadde ve malzeme maliyetlerinin azaltılabildiğine, teminatların nakit dışında teminat mektubuyla verilebilmesinden dolayı da Dâhilde İşleme Rejiminin finansman avantajı sağlayabildiğine ulaşılmıştır. Dâhilde İşleme Rejiminden Geri Ödeme Sistemi şeklinde yararlanıldığında gümrük idareleri ithalat vergilerini peşin aldığından bu yöntemin kamu yararına daha uygun olduğu söylenebilir. Hariçte İşleme Rejimi, yurt içindeki teknolojiye, kalite standartlarına ve iş gücü maliyetlerine alternatif olarak görülebilir. Dış ödemeler dengesi açık veren Türkiye’nin katma değeri yüksek ürün ihraç etmesi gerektiği ortadadır. Bu nedenle dış ticaret firmalarının bu kapsamda üretim yapması ve teşviklerinin artırılması önerilmektedir.
Publisher
Hitit Sosyal Bilimler Dergisi
Reference24 articles.
1. Ağsakal, A., & Baral, G. (2016). Dış ticaret işlemlerinin TMS 2 Stoklar ve TMS 18 Hasılat Standartları kapsamında incelenmesi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (48), 272-293. Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/dpusbe/issue/26800/283367
2. Alkan, G.İ. (2019). Güncel uygulamalarla dış ticaret muhasebesi, Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık
3. Argun, D., & Eroğlu, N. (2015). Dâhilde işleme rejimi kapsamında gerçekleşen işlemlerin muhasebeleştirilmesi. Öneri Dergisi, 11(44), 61-81. Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/maruoneri/issue/17905/187923
4. Baral, G., & Gürsoy, Y. (2019). Transit ticaret ve transit taşımacılık faaliyetlerinin muhasebeleştirilmesi ve katma değer vergisi açısından değerlendirilmesi. İşletme Bilimi Dergisi (JOBS), 7(1), 221-235. https://doi.org/10.22139/jobs.499843
5. Cebeci, A. K., & Yılmaz, M. (2013). Dâhilde işleme rejimi ve Türk dış ticareti üzerine etkilerinin analizi (1996-2011). Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 23(2), 205-224. Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/tr/pub/firatsbed/issue/45176/565598