Affiliation:
1. BEYKENT ÜNİVERSİTESİ, HUKUK FAKÜLTESİ
Abstract
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygın olarak kullanımına bağlı olarak her geçen gün teknolojik alt yapılarını daha fazla geliştiren devletlerin söz konusu teknoloji bağımlılığı, aynı zamanda kendileri açısından ayrı bir risk alanını da beraberinde getirmektedir. Teknolojiden her alanda yararlanıldığı gibi devletlerin kendilerine en fazla katkıyı savunma ve güvenlik alanlarında elde edebilmeleri, birinci derecede önem arz etmektedir. Zira gerek sıcak çatışmalarda gerekse caydırıcılık gücü bağlamında, her devlet kendi askeri alt yapısını sürekli yenileme ihtiyacı içindedir. Teknoloji ve bilimin gelişimi sürecinde ortaya çıkan en önemli sonuç ise insan varlığının ve katkısının giderek azalmaya başlamış olmasıdır. Savaş ve/veya silahlı çatışmalar alanında insan faktörünün giderek yerini teknolojiye bırakmaktadır. Teknolojik gelişmeler sürecinde devletlerin bahsi geçen alanlarda otonom silah sistemleri kullanımı, her geçen gün artmaktadır. Lakin otonom silahların kullanımı ile ilgili çoğu uluslararası örgüt ve devlet nezdinde uluslararası düzenleme boşlukları doğduğu düşünüldüğü gibi bu boşlukların ne şekilde doldurulacağı da açık değildir. Bu çalışmada, belirtilen hukuki boşlukların doldurulup doldurulamayacağı, hangi tür uluslararası insancıl hukuk kurallarının uygulanacağı ve bu çerçevede ortaya çıkabilecek sorumluluk sorunu ele alınmaktadır.