Abstract
Toplumun, toplumsal ilişkilerin, farklı toplum ve devletler arasındaki ilişkilerin barışçıl olması normal şartlarda her insanın istediği bir durumdur ancak dünya tarihine baktığımızda sürekli bir barış ortamı da görülmemektedir. Gerginlik, çatışma ve savaşlar hem tarihte hem günümüzde barışın karşısında daha güçlü konumda olmuştur. İnsanlar; uyumu, barışı, huzur içinde bir arada yaşamayı bozacak durumlar ortaya çıktığında da uyum ve barış ortamına dönmek için çeşitli çabalara girişmişlerdir. İnsanların uyuma, bir arada yaşamaya ve barışa yönelimleri söz konusu olduğunda da din, ilk akla gelen olgulardan biridir. Dinlerin hedefi insanların mutluluğunu, barış içinde birlikte yaşamalarını sağlayacak bir sistemi oluşturmaktır. Bununla beraber dinin barışçıl pratikleri hep dinin hedeflediği gibi olmamaktadır. Dinin tam tersi durumlarla anıldığı görüşler de söz konusudur. Her iki durum bağlamında gündeme gelen dinlerden biri İslam’dır. İşte bu makalede İslam’ın barışla ilgili boyutlarının ana veçheleri bilimsel ölçütler içinde sosyolojik ve siyaset bilimsel bir perspektifle ele alınmaktadır. Çalışmada anlayıcı yaklaşımla olguyu anlamak, anlamlandırmak ve İslam’ın barış boyutunun doğru anlaşılmasına katkıda bulunmak amaçlanmaktadır. Bu amaçla makale İslam’ın, çatışma ve savaş gerçekliği karşısında barışı merkeze koyarak insan ilişkilerine yaklaşan bir din olarak ele alınmasını mümkün kılan hatta gerektiren teorik ve pratik donanımlara sahip bulunduğunu ortaya koyma çabasındadır.
Publisher
Ilmi Etudler Dernegi (ILEM)